Kanatsız arımız Mu, yeni macerasıyla elden ele konmayı planlıyor. Bir kitapsever minik elden diğerine… Ahmet Şerif İzgören, Mu’yu gülümsetmeye, birlikte kurabileceğimiz güzel dünyalara işaret etmeye devam ediyor.
Uçmak için ne lazım? Pofuduk kanatlar, bal rengi bir uçan balon, kocaman bir uçak… Hayır, hayır, biraz daha düşünün canım! Bir dosta ne dersiniz?
Kovanımız yine harıl harıl çalışıyordu. Ama bu sefer bal yapmak için değil. Arıcıklar, görkemli bir taht hazırlıyorlardı. Ne Kraliçe ne de Bal Şefi’neydi bu taht, kanatsız arımız Mu için tasarlanmıştı. İşçi arılar onu bu güzelim taht
Tükendi
Gelince Haber VerKanatsız arımız Mu, yeni macerasıyla elden ele konmayı planlıyor. Bir kitapsever minik elden diğerine… Ahmet Şerif İzgören, Mu’yu gülümsetmeye, birlikte kurabileceğimiz güzel dünyalara işaret etmeye devam ediyor.
Uçmak için ne lazım? Pofuduk kanatlar, bal rengi bir uçan balon, kocaman bir uçak… Hayır, hayır, biraz daha düşünün canım! Bir dosta ne dersiniz?
Kovanımız yine harıl harıl çalışıyordu. Ama bu sefer bal yapmak için değil. Arıcıklar, görkemli bir taht hazırlıyorlardı. Ne Kraliçe ne de Bal Şefi’neydi bu taht, kanatsız arımız Mu için tasarlanmıştı. İşçi arılar onu bu güzelim tahta oturtup uçuracaklardı.
Mu hem gerçekten hem de mutluluktan göklere uçtu. Ama aynı gün onu kanatlandıracak bir şey daha oldu: Badem çiçekleri arasında, sekiz bacaklı gizemli biriyle, baldan tatlı bir karşılaşma!