LGBTİ+’lar açısından elde edilen kazanımların tek tek yitirildiği ve ihlallerin arttığı son yıllarda, LGBTİ+’ların maruz kaldığı siyasal şiddet kendini daha net göstermektedir, yapılan barışçıl gösteri ve aktivist eylemlerde gözaltına alınan LGBTİ+’lara karşı yürütülen kovuşturmalar yargısal taciz yoluyla LGBTİ+’ların haklarının ihlaline yol açmaktadır, barışçıl toplantı ve gösterilere şiddet kullanılarak yapılan müdahaleler çarpıcı oranlarda artmıştır, ekonomik koşulların yarattığı yapısal şiddetin etkileri LGBTİ+’ların yaşamında doğrudan görülmektedir. Tüm bunlarla beraber sivil toplum &ou
Tükendi
Gelince Haber VerLGBTİ+’lar açısından elde edilen kazanımların tek tek yitirildiği ve ihlallerin arttığı son yıllarda, LGBTİ+’ların maruz kaldığı siyasal şiddet kendini daha net göstermektedir, yapılan barışçıl gösteri ve aktivist eylemlerde gözaltına alınan LGBTİ+’lara karşı yürütülen kovuşturmalar yargısal taciz yoluyla LGBTİ+’ların haklarının ihlaline yol açmaktadır, barışçıl toplantı ve gösterilere şiddet kullanılarak yapılan müdahaleler çarpıcı oranlarda artmıştır, ekonomik koşulların yarattığı yapısal şiddetin etkileri LGBTİ+’ların yaşamında doğrudan görülmektedir. Tüm bunlarla beraber sivil toplum örgütlerine yönelik baskının da arttığı ve güvensizlik hissinin hâkim sürdüğü bir siyasi iklimden bahsetmek mümkündür. Fakat tüm bunlara rağmen LGBTİ+ hareketinin günden güne daha da güçlendiğini ve çalışmalarını artırarak sürdürdüğünü söyleyebiliriz.
“Şiddet” kavramı LGBTİ+’ların yaşamında ne ifade ediyor? Şiddetle mücadele için nasıl araçlara sahibiz ve toplumsal dönüşüme giden yolda dünden bugüne neler yaptık? Şiddete karşı nasıl alternatif aktivizmler örgütleyebiliriz? Tüm bu soruları ve fazlasını Kaos GL Dergisi’nin 196. Sayısı olan “Şiddet” dosyasında tartışmaya açtık.