Mustafa Bayram Mısır bu çalışmasında tarihsel materyalist metodolojiden hareketle kapitalist devleti analiz ediyor. Mısır, kapitalizm ile devletler arasındaki ilişkiyi tartışmayı sürdürebilmek için öncelikle kapitalizmi tarihsel bağlamı içinde görünür kılmaya çalışıyor. Ardından Devlete Karşı Kamu Hukuku’nda tartıştığı egemenlik kuramlarının ötesine geçerek, toplumsal bir formasyon olan, başka deyişle üstyapının bütün işlevlerini üstlenmediği gibi işlevlerinin önemli bir kısmı da üstyapısal olmayan kapitalist devleti, kapitalist üretim tarzının gelişimi ile olan ilişkisi yanında, kapitalist baskı, entegrasyon, üretimin genel koşullarını sağlama ve ilkel birikim işlevleri ile birlikte, diyalektik bir bütün olarak ele alıyor.
*[…] ha
Tükendi
Gelince Haber VerMustafa Bayram Mısır bu çalışmasında tarihsel materyalist metodolojiden hareketle kapitalist devleti analiz ediyor. Mısır, kapitalizm ile devletler arasındaki ilişkiyi tartışmayı sürdürebilmek için öncelikle kapitalizmi tarihsel bağlamı içinde görünür kılmaya çalışıyor. Ardından Devlete Karşı Kamu Hukuku’nda tartıştığı egemenlik kuramlarının ötesine geçerek, toplumsal bir formasyon olan, başka deyişle üstyapının bütün işlevlerini üstlenmediği gibi işlevlerinin önemli bir kısmı da üstyapısal olmayan kapitalist devleti, kapitalist üretim tarzının gelişimi ile olan ilişkisi yanında, kapitalist baskı, entegrasyon, üretimin genel koşullarını sağlama ve ilkel birikim işlevleri ile birlikte, diyalektik bir bütün olarak ele alıyor.
“[…] hak mücadeleleri ile kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılıp demokratikleştirilerek kapitalist devletin artık kapitalist olmadığı eşiğe kadar dönüştürülmesi gerekir. Bunun bana göre biricik yolu, devlete karşı kamu hukuku perspektifinden türetilecek çoğul stratejilerdir. Ancak bu tür stratejilerin kamu hizmetlerinin demokratik genişlemesi yolunda işleyebilmesi için; bu kitap boyunca gerçekleştirdiğimiz kapitalist devletle ilgili tümüyle metodolojik önermelerin her somut kapitalist devletin tarihsel özgüllüğü içinde çözümlenmesine hasredilmesi gerekir. Böylece bu metodolojik belirlemeler, egemenlik kuramı karşısında, somut bir devletin demokratikleştirilerek dönüşümü yolundaki somut bir çözümlemesi için başlangıç oluşturabilir. Elbette, kapitalist devletin alternatifi olarak sosyalist demokrasiden söz edebilmenin en temel koşulu, tarihsel materyalist bir anayasacılıktır:”