“Geç kalmış Marksistler ve iyi niyetli küreselleşme karşıtlarından sonra, küreselleşme sorununu içtenlikle işleyen hoş bir çalışma”
WOLLTEXT (Avusturya Edebiyat Dergisi)
Kapitalizm, hiç tartışmasız yerküreyi sarmıştır; ne var ki sakinlerine eşit davranmamaktadır. Bir buçuk milyar “küresel rantçı” büyük bir konfor alanında, sınırları bir yandan belirsiz diğer yandan tıpkı 1851’de ilk dünya sergisine ev sahipliği yapan Londra’daki Kristal Saray’ın duvarları gibi kalın ve geri çeviren bir “dünyanın iç–evreninde” yaşarken, üç kat fazlası insan kapının &ou
Tükendi
Gelince Haber Ver“Geç kalmış Marksistler ve iyi niyetli küreselleşme karşıtlarından sonra, küreselleşme sorununu içtenlikle işleyen hoş bir çalışma”
WOLLTEXT (Avusturya Edebiyat Dergisi)
Kapitalizm, hiç tartışmasız yerküreyi sarmıştır; ne var ki sakinlerine eşit davranmamaktadır. Bir buçuk milyar “küresel rantçı” büyük bir konfor alanında, sınırları bir yandan belirsiz diğer yandan tıpkı 1851’de ilk dünya sergisine ev sahipliği yapan Londra’daki Kristal Saray’ın duvarları gibi kalın ve geri çeviren bir “dünyanın iç–evreninde” yaşarken, üç kat fazlası insan kapının önünde dışlanmış olarak bekler. İşte Peter Sloterdijk bu konuda felsefe yapmakta ve bu konudan söz etmektedir, “üslup ve içerik bakımından korkusuzluğu” sayesinde 21. yüzyılda da küreselleşme hakkında kuvvetli argümanlar getirmeye başlamıştır. Küreselleşme, Sloterdijk’e göre, beş asır önce dünyanın çepeçevre turlanmasıyla başlayan bir sürecin “son evresidir”. Ve küreselleşmeden ayrı yeni bir devrin başladığına dair göstergeler de vardır.