KAPİTALİZMİN YÜKSELİŞİ ve HUKUK
“Bu kitapta, Avrupa’da burjuvazinin iktidara yükselişini anlatıyor ve onun kendine düşman hukuk sistemlerine karşı savaşımının izlerini sürüyorum. Hukuksal değişimin, toplumsal denetim kuramlarını kendi amaçlarına döndürmeyi ve belirli bir toplumsal ilişkiler sistemi dayatıp sürdürmeyi amaçlayan toplumsal sınıflar arasındaki çatışmanın bir ürünü olduğunu savlıyorum.”
Michael E. Tigar
M. Tigar, Kapitalizmin Yükselişi ve Hukuk’ta, günümüz hukuk sisteminin kökenlerini
Tükendi
Gelince Haber VerKAPİTALİZMİN YÜKSELİŞİ ve HUKUK
“Bu kitapta, Avrupa’da burjuvazinin iktidara yükselişini anlatıyor ve onun kendine düşman hukuk sistemlerine karşı savaşımının izlerini sürüyorum. Hukuksal değişimin, toplumsal denetim kuramlarını kendi amaçlarına döndürmeyi ve belirli bir toplumsal ilişkiler sistemi dayatıp sürdürmeyi amaçlayan toplumsal sınıflar arasındaki çatışmanın bir ürünü olduğunu savlıyorum.”
Michael E. Tigar
M. Tigar, Kapitalizmin Yükselişi ve Hukuk’ta, günümüz hukuk sisteminin kökenlerini ve gelişimini, çökmekte olan feodal yapı ile yükselen burjuva toplumun yüzyıllar süren savaşımını, bu savaşımın araçları ve ideolojileri bağlamında inceliyor.
Kapitalizmin Yükselişi ve Hukuk’un incelemesi, 11. yüzyıl kentlerinde ticarî yaşamla açılıyor, 18. yüzyılda burjuva “hukukbiliminin” zaferiyle devam ediyor ve zamanımızın hukukî ideolojisiyle hesaplaşmayı içeren “başkaldırı hukukbilimiyle” kapanıyor.
M. Tigar, özellikle 11. ve 18. yüzyıllar arasındaki dönemde, feodal yapı ile yükselen burjuva toplumun yarışan hukuksal ideolojilerinin içeriklerini (dolayısıyla ideolojik çatışmaları) ve onları üreten çıkarları anlamaya; ideolojik çatışmaları, devrimci dönüşümün habercisi olan toplulukları saptamaya ve bu çatışmaların insanların günlük yaşamını nasıl etkilediğini göstermeye çalışıyor.
M. Tigar, iyi araştırılmış ve belgelenmiş çalışmasında, Avrupa burjuvazisinin iktidarı ele geçirmesinde hukukun ve hukukçuların rolünü inceleyerek, isyancı burjuvazinin hukuk teorisinin Protestan Reformu’ndan çok daha önceye dayandığını ve burjuva devriminin önemli bir ideolojik bileşeni olduğunu gösteriyor.