1930 yıllarında, Pennsylvania’daki bir çiftlikten Avrupa’ya dehşetli bir yol kat eden Banning Jainlight, dünyanın en şeytani adamının erotik hikâye tedarikçisine dönüşerek tarihin ve İkinci Dünya Savaşı’nın akışını değiştirir. İlk başta bir Viyana penceresinde kayıp bir erotik rüyanın yansımasına rastlar ve sonra Yirminci Yüzyıl’ın sarsılmış ve gizli vicdanıyla yüzleşir.
Daha önce Sıfırkent isimli eserini yayımladığımız Steve Erickson bu romanında za
Tükendi
Gelince Haber Ver1930 yıllarında, Pennsylvania’daki bir çiftlikten Avrupa’ya dehşetli bir yol kat eden Banning Jainlight, dünyanın en şeytani adamının erotik hikâye tedarikçisine dönüşerek tarihin ve İkinci Dünya Savaşı’nın akışını değiştirir. İlk başta bir Viyana penceresinde kayıp bir erotik rüyanın yansımasına rastlar ve sonra Yirminci Yüzyıl’ın sarsılmış ve gizli vicdanıyla yüzleşir.
Daha önce Sıfırkent isimli eserini yayımladığımız Steve Erickson bu romanında zaman ve mekânın geleneksel sınırlarından sıyrılıyor, okuru bir başka Yirminci Yüzyıl’a götürüyor, medeniyetin az görünen yüzünü keşfe davet ederken zamana ve tarihe de alternatif bir bakış açısı sunuyor.
“Kötülüğün hâkimiyetinin veya yıkılışının böylesi bir yüzyılda ancak bir sapma olabileceğini, çünkü bunun karman çorman beyaz saçlı, ufak tefek başka bir Alman’ın yeni, dizginlenemez şiirleriyle tüm Mutlakları yazıp süpürdüğü, yüzyılın kara saatinin yelkovanının ve rakamlarının alınıp götürüldüğü yüzyıl olduğunu biliyordum. Tanrı’nın anladığı hiçbir zaman kıstasının mevcut olmadığı bir zaman: Böyle bir zamanda anılar onları icat eden hararetten fazlasını ifade etmezler: Bu türden anıların ve bu türden saatlerin önünde iyilik, geçip giden bir trenin içinde hareketsiz dursa da kırların gözlerinin önünden hızla akıp geçen bir adam gibi görür kötülüğü