Lazlar, Mosinekler, Tibarenler ve Megrellerle birlikte Yahudi, Rum, Ermeni ve Gürcüler de Karadeniz coğrafyasının kardeş halklarıdırlar. Türkler gibi onlar da bu yurdun eşit sahibidirler. Bölgenin benliğine asırların çektiği derin çizgilerden tanıdığımız, farklı kültürlerin ortak vatanı olarak alıyoruz Karadeniz soyadını. Bizim Karadeniz tutkumuz asla kimseyi reddetmeye cevaz vermez. Karadeniz terimini taşıdığı coğrafî çerçeveye sığdırmak gibi bir arızalı bakışımız yok. Medeniyetler beşiği Anadoluda boy veren bütün tarihsel ekinin ortak sahipleriyiz. Doğduğu topraklara ayağı basmayan kimse, emeklemekten yürümeye geçemez
Tükendi
Gelince Haber VerLazlar, Mosinekler, Tibarenler ve Megrellerle birlikte Yahudi, Rum, Ermeni ve Gürcüler de Karadeniz coğrafyasının kardeş halklarıdırlar. Türkler gibi onlar da bu yurdun eşit sahibidirler. Bölgenin benliğine asırların çektiği derin çizgilerden tanıdığımız, farklı kültürlerin ortak vatanı olarak alıyoruz Karadeniz soyadını. Bizim Karadeniz tutkumuz asla kimseyi reddetmeye cevaz vermez. Karadeniz terimini taşıdığı coğrafî çerçeveye sığdırmak gibi bir arızalı bakışımız yok. Medeniyetler beşiği Anadoluda boy veren bütün tarihsel ekinin ortak sahipleriyiz. Doğduğu topraklara ayağı basmayan kimse, emeklemekten yürümeye geçemez. Dünyanın evrensel değerlerine kendini katamayanların bu kâinatta kültürel renkler cümbüşünü terennüm etme, içselleştirme şansları ne yazıktır ki yok. Karadenizin yeşili, alı, moru ve mavisi olmadan Gökkuşağı kendi renklerini tamamlayabilir mi? Karadenizin binlerce yıllık tarihsel derinliklerinde saklı hazinelerimizi gün ışığına çıkartmak, bölgeyi bir meta gibi kullanan, tüketen, kötü örnekleri yineleyip duran, para gözlü cambazların kültür bankamıza sunacağı maalesef hiçbir değer yok. Mozaiğimizin bütün renklerinin buluşacağı ortak mutfağımıza ciddî eserler taşımayı, ortak yaşamımızın vazgeçilmez görevi addedenlere bin selâm olsun.