Tefsir, biyografi, ahlâk gibi ilimlere dair eserleri bulunan Şiî âlimlerden Tabersî (ö. 548/ 1154), Hz. Ali’ye ait olduğu nakledilen güzel sözlerden 290 kadarını seçerek elifba harfleri sırasına göre yazmış; böylece ortaya koyduğu kitapçığa “Nesrü’l-leâlî” adını vermiştir. Tahminen 15. asırdan itibaren Türkçeye çevrilip açıklanan bu hikmetli sözleri, nazmen tercüme ve şerh edenlerden biri de Kasım Efendi’dir. İslâmi ilimlere vâkıf bir edebî şahsiyet olduğu anlaşılan Kasım Efendi, Nesrü’l-leâlî’yi tahminen 15. asır başla
Tükendi
Gelince Haber VerTefsir, biyografi, ahlâk gibi ilimlere dair eserleri bulunan Şiî âlimlerden Tabersî (ö. 548/ 1154), Hz. Ali’ye ait olduğu nakledilen güzel sözlerden 290 kadarını seçerek elifba harfleri sırasına göre yazmış; böylece ortaya koyduğu kitapçığa “Nesrü’l-leâlî” adını vermiştir. Tahminen 15. asırdan itibaren Türkçeye çevrilip açıklanan bu hikmetli sözleri, nazmen tercüme ve şerh edenlerden biri de Kāsım Efendi’dir. İslâmi ilimlere vâkıf bir edebî şahsiyet olduğu anlaşılan Kāsım Efendi, Nesrü’l-leâlî’yi tahminen 15. asır başlarında (1422’den önce), “Nazm-ı Leâlî” ismi altında çevirip açıklamıştır. Bu çalışmada, onun hayatı ve anılan eseri hakkında bilgi verildikten sonra, söz konusu kitabı Latin harflerine ve günümüz Türkçesine çevrilerek okuyucuların istifadesine arz edilmiştir.
Hem selim akıl ve tecrübelere hem de İslâm esaslarına uygun olan bu bilgece vecizeler, sırf yazıldığı devirde değil, umuyoruz ki, çağımızda da faydalı olacak; açık bir zihin ve arı-duru gönülle yönelen kişiler, onlardan nasipsiz kalmayacaklardır. Çünkü “güzel bir söz”, “kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibi” “her zaman meyvesini verir.”