“Ya Katırcı Çıngırağı, Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi, hepimiz biraz da ölü taklidi yapmıyor muyuz fincancı katırlarının çıngırakları çalana kadar? Kendimizi daha yaşarken fincanlar dolusu anılara gömüp, geçmişte neler olduğunu ve yaşandığını, gelecekte de neler olacağını merak ederek anlamaya çalışmıyor muyuz? Çoğu kez de katırları ürkütüp, fincanlarla özdeşleşen anılarımızın kırılmasına neden olmuyor muyuz? Anılarımız yaşamlarımızın tarihidir, onları kırmayalım, biriktirelim, paylaşalım.”
Şairin dediği gibi:
Derin bir düşte vurgun yemiş da
Tükendi
Gelince Haber Ver“Ya Katırcı Çıngırağı, Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi, hepimiz biraz da ölü taklidi yapmıyor muyuz fincancı katırlarının çıngırakları çalana kadar? Kendimizi daha yaşarken fincanlar dolusu anılara gömüp, geçmişte neler olduğunu ve yaşandığını, gelecekte de neler olacağını merak ederek anlamaya çalışmıyor muyuz? Çoğu kez de katırları ürkütüp, fincanlarla özdeşleşen anılarımızın kırılmasına neden olmuyor muyuz? Anılarımız yaşamlarımızın tarihidir, onları kırmayalım, biriktirelim, paylaşalım.”
Şairin dediği gibi:
Derin bir düşte vurgun yemiş dalgıç çırpınışıdır yaşlı bir şairin son yılları
Ne yapsan geri getiremezsin daha bir dakika önce veda etmiş küs anıları
Çünkü yeniden yaşanmayacaklarını bilirler, anılar günlerini gün ederler
Hiç biri anlatılardaki kadar mutlu değildir aslında, gözleri açık ölürler.