Ne zaman Beheşt Zehra’ya gitsem, şehitlerin mezar taşları arasında yürümeye çalışıyorum. Her ne kadar onları tanımasak da, görünürde onlarla bir bağımız olmasa da onların evliya olduğuna inanıyorum. Eminim ki onlar gökyüzünde, yeryüzünde olduklarından daha çok tanınıyorlar. Zaten âlemdeki iyilerin yüzlerini görmek, insan ruhuna tesir eder. Bu iyilerin şehit olduğunu söylemeye bile gerek yok. Bazı arkadaşlarıma gitmek için mezar taşlarının arasından geçerken27 numaralı bölüme geldim. Sıra sıra mezarları geçerken gözüm bir şehit fotoğrafına takıldı. Biraz duraksadım. Cuma gec
Tükendi
Gelince Haber VerNe zaman Beheşt Zehra’ya gitsem, şehitlerin mezar taşları arasında yürümeye çalışıyorum. Her ne kadar onları tanımasak da, görünürde onlarla bir bağımız olmasa da onların evliya olduğuna inanıyorum. Eminim ki onlar gökyüzünde, yeryüzünde olduklarından daha çok tanınıyorlar. Zaten âlemdeki iyilerin yüzlerini görmek, insan ruhuna tesir eder. Bu iyilerin şehit olduğunu söylemeye bile gerek yok. Bazı arkadaşlarıma gitmek için mezar taşlarının arasından geçerken27 numaralı bölüme geldim. Sıra sıra mezarları geçerken gözüm bir şehit fotoğrafına takıldı. Biraz duraksadım. Cuma gecesiydi. Kefensiz erbabı ziyaret gecesiydi. Orada şehidin vasiyetinden bir cümle yazılmıştı: “Ben güzel kokudan biraz satın aldım, her güzel kokmak istediğimde kalbimin derinliklerinden ‘can Hüseyin’ derdim, sonra hava güzel kokuya bürünürdü!
Orada oturdum, yüzü henüz toy bir gencin yüzüne benziyordu: Sanatçı Şehit Ali Haydari yazıyordu.