SEKÜLER BİR ÇAĞDA GÜÇ İLE DİN ARASINDAKİ BAĞLANTININ VE TANRISALLIĞIN ROLÜNÜ AYDINLATAN, TANRI OLARAK TAPINILAN İNSANLARIN KIŞKIRTICI TARİHİ
Kristof Kolomb’un Yenidünya’ya ayak bastığı ve göksel bir varlık olarak selamlandığı 1492’den bugüne kadar ortaya çıkan “Kazara Tanrılar” modern çağın peşini bırakmadı. Hemen her coğrafyada beliren ve her kıtada tanrılaştırılan, üstelik daima erkek olan insanlardı bunlar. İlginç olansa bu tanrıların her zaman içsavaşlar, imparatorluk fetihleri, devrimler gibi çalkantılı dönemlerde ortaya çıkmasıydı.
Din tarihçisi Anna Della S
Tükendi
Gelince Haber VerSEKÜLER BİR ÇAĞDA GÜÇ İLE DİN ARASINDAKİ BAĞLANTININ VE TANRISALLIĞIN ROLÜNÜ AYDINLATAN, TANRI OLARAK TAPINILAN İNSANLARIN KIŞKIRTICI TARİHİ
Kristof Kolomb’un Yenidünya’ya ayak bastığı ve göksel bir varlık olarak selamlandığı 1492’den bugüne kadar ortaya çıkan “Kazara Tanrılar” modern çağın peşini bırakmadı. Hemen her coğrafyada beliren ve her kıtada tanrılaştırılan, üstelik daima erkek olan insanlardı bunlar. İlginç olansa bu tanrıların her zaman içsavaşlar, imparatorluk fetihleri, devrimler gibi çalkantılı dönemlerde ortaya çıkmasıydı.
Din tarihçisi Anna Della Subin, beş yüzyılı kapsayan bu aydınlatıcı ve sıra dışı tarih kitabında, modern “din” kavramımızın nasıl icat edildiğine, sözde seküler çağımızda din ve siyasetin neden sürekli birbirine karıştığına, birisini ilahi olarak adlandırma gücünün hem ezenler hem de ezilenler tarafından nasıl kullanıldığı ve istismar edildiğine dair çetrefilli sorulara ışık tutmaya yardımcı oluyor. Kâşiflerin egemenliklerini meşrulaştırmak için hangi yollara başvurduklarını ve tanrılık hikâyeleriyle ırkçılığı ve dışlama akımlarını nasıl harekete geçirdiklerini aktarıyor.
Modern dünyanın yaratılışını şimdiye dek fark edilmeyen bir bakış açısıyla okuyacağınız alışılmadık ve iddialı bir başvuru kaynağı.