Hindistan’da yazılan Kelîle ve Dimne, milâdın VI. asrında Nûşirevan’ın teşvikiyle Pehlevîce’ye tercüme edilmiştir. 570 civarında Süryanîce’ye ve daha sonra Abdullah b. el-Mukaffa (ö.142/759) tarafından bazı tasarruflarla Pehlevî aslından Arapçaya çevrilmiş;Yunanca, Farsça, İbranice, Latince, İspanyolca, İtalyanca, Slavca, Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca, Danimarkaca ve Felemenkçe’ye bu Arapça tercümeden nakledilmiştir.
Kitabın konusu amelî hikmettir. Amelî hikmet insanın iradesine tâbi davranışlarını idare edecek prensipleri tanıması ve ona göre hareket ederek umduğu olgunluğa ermesidir. Amelî hikmetin ferde ait olanına ahlâkî terbiye, aileye ait olanına ailevî terbiye, topluma ve ülkeye ait olanına siyasî terbiye denir. Bu e
Tükendi
Gelince Haber VerHindistan’da yazılan Kelîle ve Dimne, milâdın VI. asrında Nûşirevan’ın teşvikiyle Pehlevîce’ye tercüme edilmiştir. 570 civarında Süryanîce’ye ve daha sonra Abdullah b. el-Mukaffa (ö.142/759) tarafından bazı tasarruflarla Pehlevî aslından Arapçaya çevrilmiş;Yunanca, Farsça, İbranice, Latince, İspanyolca, İtalyanca, Slavca, Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca, Danimarkaca ve Felemenkçe’ye bu Arapça tercümeden nakledilmiştir.
Kitabın konusu amelî hikmettir. Amelî hikmet insanın iradesine tâbi davranışlarını idare edecek prensipleri tanıması ve ona göre hareket ederek umduğu olgunluğa ermesidir. Amelî hikmetin ferde ait olanına ahlâkî terbiye, aileye ait olanına ailevî terbiye, topluma ve ülkeye ait olanına siyasî terbiye denir. Bu eserde özellikle ailevî terbiye ile siyasî terbiyeye önem verilmiş, ahlâkî terbiyeyi ilgilendiren prensipler ise dolaylı olarak anlatılmıştır.