Keremcan’ı, okulun giriş kapısında güler yüzlü, orta yaşın üzerinde bir adam resmi karşıladı. Yaklaştığında bunun bir imza günü etkinliği olduğunu gördü. Afişi uzun süre inceledi.
– Yaşasın! Okulumuza yazar geliyor, dedi sevinçle.
Nihayet beklenen gün gelip çattı. Keremcan, hayatında ilk defa bir yazarla tanışıp, hem de imzalı kitabına sahip olacaktı.
Sıra ona geldiğinde,
– Efendim, size bir şey sorabilir miyim, dedi.
– Tabii ki sorabilirsin.
– Bir kitap nasıl yazılır?
– Kitap yazmak istiyorsun demek!
– Evet. Kütüphaneye aboneyim. Sürekli kitap alıp okuyorum.
– Başlangıç olarak gerekeni yapmışsın. Bunun ikinci adımı günlük tutmaktır. Sık sık yazma denemesi yapmalısın.
– Yazdıkl
Tükendi
Gelince Haber VerKeremcan’ı, okulun giriş kapısında güler yüzlü, orta yaşın üzerinde bir adam resmi karşıladı. Yaklaştığında bunun bir imza günü etkinliği olduğunu gördü. Afişi uzun süre inceledi.
– Yaşasın! Okulumuza yazar geliyor, dedi sevinçle.
Nihayet beklenen gün gelip çattı. Keremcan, hayatında ilk defa bir yazarla tanışıp, hem de imzalı kitabına sahip olacaktı.
Sıra ona geldiğinde,
– Efendim, size bir şey sorabilir miyim, dedi.
– Tabii ki sorabilirsin.
– Bir kitap nasıl yazılır?
– Kitap yazmak istiyorsun demek!
– Evet. Kütüphaneye aboneyim. Sürekli kitap alıp okuyorum.
– Başlangıç olarak gerekeni yapmışsın. Bunun ikinci adımı günlük tutmaktır. Sık sık yazma denemesi yapmalısın.
– Yazdıklarımın kayda değer olup olmadığını nasıl anlayacağım? Bana yardımcı olabilir misiniz?
– Madem bu kadar isteklisin, sana yardımcı olacağım, dedi ve cebinden bir kartvizit çıkararak Keremcan’a uzattı.
Keremcan, sevinçten çığlık atmamak kendisini zor tuttu.
Keremcan, günlüğüne neler yazacak? Yazdıkları arkadaşları ve öğretmenleri tarafından beğenilecek mi? Peki kitap yazabilecek mi?