Genç kız, parmağını dudaklarına götürdü; babası, niyetini öğrense, onu evden bırakmazdı; bunu çok iyi biliyordu. Fakat çabucak kendini toparladı. *Uyuyamadım, baba* diye yanıt verdi; *herkesle birlikte çayıra gidip çalışmak istiyorum; bu sabah öyle hoş bir serinlik var ki......Oda kapısını dikkatle açtı. Sokak kapısından dışarıya çıkınca, uşağın her iki hizmetçi kızı yine uyandırdığını işitti. *Böyle yalan söylemek zorunda kalmam ne kötü* diye düşündü ve biraz içini çekti; *ama insan sevgilisi için ne yapmaz.*…Reinhard, elinde içki bardağı ile yerinden fırlayıp kızın karşısına dikildi. Kız, ters ters: *Ne istiyorsun?* diye sordu. *Gözlerini görmek!* *Gözlerimden sana ne?* Reinhard, ateşli batışlarla ona tepeden bakıyordu: *Çok iyi biliyo
Tükendi
Gelince Haber VerGenç kız, parmağını dudaklarına götürdü; babası, niyetini öğrense, onu evden bırakmazdı; bunu çok iyi biliyordu. Fakat çabucak kendini toparladı. *Uyuyamadım, baba* diye yanıt verdi; *herkesle birlikte çayıra gidip çalışmak istiyorum; bu sabah öyle hoş bir serinlik var ki......Oda kapısını dikkatle açtı. Sokak kapısından dışarıya çıkınca, uşağın her iki hizmetçi kızı yine uyandırdığını işitti. *Böyle yalan söylemek zorunda kalmam ne kötü* diye düşündü ve biraz içini çekti; *ama insan sevgilisi için ne yapmaz.*…Reinhard, elinde içki bardağı ile yerinden fırlayıp kızın karşısına dikildi. Kız, ters ters: *Ne istiyorsun?* diye sordu. *Gözlerini görmek!* *Gözlerimden sana ne?* Reinhard, ateşli batışlarla ona tepeden bakıyordu: *Çok iyi biliyorum ki, onlar aldatır insanı!* Kız yüzünü avuçlarının içine almış onu merakla süzüyordu. Reinhard, bardağını dudaklarına götürdü ve: *Güzel ve günahkar gözlerin için!* diyerek içkiyi yudumladı. Kız başını kaldırdı ve kırıtarak gülümsedi: *Ver!..* dedi. Siyah gözlerini, onunkilerden ayırmaksızın bardakta kalanı sonuna kadar içti.