Esra Kılıç Türedi, Kırık Kalemler Dükkânı’nda sorularına cevap alamayan, anlamını bulamamış, dünyaya kök salamamış kişilerin hikâyeleriyle çıkar karşımıza. Bu kişilerin kendini arayan, hayata geç kalmış; yalnızlıkları, kırgınlıkları ve pişmanlıklarıyla yüzleşmiş ruh hâllerini; içlerindeki çatışmaları ve sorgulamaları gözlemci bir iç sesle anlatır. Bu ses bazen içindeki pencerelerin ardından hayata bakan bir kadının, bazen saçlarının yükünü taşıyamayan bir kızın, bazen kambur bir çocuğun, bazen de hikâyeler biriktirerek kendi hikâyesini sevmeye çalışan bir adamı
Tükendi
Gelince Haber VerEsra Kılıç Türedi, Kırık Kalemler Dükkânı’nda sorularına cevap alamayan, anlamını bulamamış, dünyaya kök salamamış kişilerin hikâyeleriyle çıkar karşımıza. Bu kişilerin kendini arayan, hayata geç kalmış; yalnızlıkları, kırgınlıkları ve pişmanlıklarıyla yüzleşmiş ruh hâllerini; içlerindeki çatışmaları ve sorgulamaları gözlemci bir iç sesle anlatır. Bu ses bazen içindeki pencerelerin ardından hayata bakan bir kadının, bazen saçlarının yükünü taşıyamayan bir kızın, bazen kambur bir çocuğun, bazen de hikâyeler biriktirerek kendi hikâyesini sevmeye çalışan bir adamın sesine dönüşür. Bu sesler öykülerde kendilerini yer yer çağrışımlı, lirik bir dille; yer yer de bilinç akışına yaslanan bir anlatımla duyurur. Karakterler çocuklukları ve geçmişleriyle sıkı bir bağ kurar ve öykülerde sık sık geriye dönüşler yaşanır. İçlerindeki ait olamama ve sıkışmışlık hisleri, uyum sağlama ve alışma hisleriyle çatışan bu insanlar yanlış başlayan hayatlarını, kendileri olmalarına izin verilmeyen bu dünyayı Kırık Kalemler Dükkânı’nda yeniden anlamlandırırlar.