“İnsan mısın?” diye sorar insana insan!
Çünkü insan; çevresinin aynasıdır çoğu zaman…
Ailesinin...
Mahallesinin…
Coğrafyasının...
Hatta,
Yaşadığı çağın…
İnsan tek başına hiçbir günahın işleyicisi değildir aslında!
Herkes biraz yardım eder, hamurunu (çamurunu) yoğurmasına...
Herkes bir ucundan tutar; iyiliğinin ve kötülüğünün...
Yardımcısıdır herkes, insanlık giysisinin; biçilmesinde, dikilmesinde, giyilmesinde...
Yardım ederiz, insanız çünkü…
Her duygu mevcut özümüzde…
Sevdiğimizi kendimize saklar... sevmediğ
Tükendi
Gelince Haber Ver“İnsan mısın?” diye sorar insana insan!
Çünkü insan; çevresinin aynasıdır çoğu zaman…
Ailesinin...
Mahallesinin…
Coğrafyasının...
Hatta,
Yaşadığı çağın…
İnsan tek başına hiçbir günahın işleyicisi değildir aslında!
Herkes biraz yardım eder, hamurunu (çamurunu) yoğurmasına...
Herkes bir ucundan tutar; iyiliğinin ve kötülüğünün...
Yardımcısıdır herkes, insanlık giysisinin; biçilmesinde, dikilmesinde, giyilmesinde...
Yardım ederiz, insanız çünkü…
Her duygu mevcut özümüzde…
Sevdiğimizi kendimize saklar... sevmediğimizi karşıya yükleriz, bin bir minnetle...
"İnsan değil misin?" sorusunda kocaman bir cevap saklı, görmesek de!
Evet insanım; iyiliğimle ve kötülüğümle!
"İnsan" duyguların toplamıdır çünkü!
Evet iyi biriyim; çünkü insanım...
Evet kötü biriyim; çünkü insanım...
"İnsan" bütününde iyilik aramak kimin beklentisidir bilemem…
En büyük yanılgımız "insanlığı" iyilikte aramak sanırım...
Ya da manayı...
Hem iyi olan kime-neye göre iyi?
Veya kötü dediğimiz kim?
Ben derim ki:
İnsanın bir yanı cennet...
Bir yanı cehennem...
Asıl soru şu:
Ben kimim?
Ben neyim?
Huzur muyum?
Kusur mu!...