Hiç kimse yazar olarak dünyaya gelmez. Bu nitelik, kabiliyetin yanı sıra çalışmakla elde edilir. Yazarlık dışarıdan bakana kolay ve parlak görünür. Gerçekte zor ve çileli bir iştir söz sanatkârı olmak. Azim ve sabır gerek, tükenmez gayret gerek. Yazmak ciddi ve zor bir eylemdir. Mehmet Kaplan, eylemin bu zorluğunu vurgulamak için, haklı olarak, yazmanın mühendislikten, heykeltıraşlıktan daha zor bir sanat olduğunu söyler. Yazmak, bir iletişim kurma biçimi. Bunun yadsınacak, abartılacak bir yanı yok; ama hafife alınmayacak kadar da ciddi ve önemli. Bu anlamda yazmak “öğrenilebilir ve öğretilebilirdir” diyebiliriz. Y
Tükendi
Gelince Haber VerHiç kimse yazar olarak dünyaya gelmez. Bu nitelik, kabiliyetin yanı sıra çalışmakla elde edilir. Yazarlık dışarıdan bakana kolay ve parlak görünür. Gerçekte zor ve çileli bir iştir söz sanatkârı olmak. Azim ve sabır gerek, tükenmez gayret gerek. Yazmak ciddi ve zor bir eylemdir. Mehmet Kaplan, eylemin bu zorluğunu vurgulamak için, haklı olarak, yazmanın mühendislikten, heykeltıraşlıktan daha zor bir sanat olduğunu söyler. Yazmak, bir iletişim kurma biçimi. Bunun yadsınacak, abartılacak bir yanı yok; ama hafife alınmayacak kadar da ciddi ve önemli. Bu anlamda yazmak “öğrenilebilir ve öğretilebilirdir” diyebiliriz. Yazmak, hayatın anlamını, var oluşunun aslını bulmak için bir yoldur. Her yolda olduğu gibi burada insanın aradığı şey kendisidir. Ne yola çıkmak, ne yolun sonunda bir yere varmak önemlidir. Aslolan harfler, sözcükler ve onların taşıdıkları anlamlardır. Yazar bunu gördüğünde, işte o zaman içindeki kapıyı biraz olsun aralamış olur. Yolu yürüyenin aynadaki aksi, kalemi elinde tutan kişinin gölgesi olduğunu bilir.