Anne…
Bu roman, o dört harfi yazdıktan sonra ne söyleyeceğini bilemeyen herkes içindir. Hiçbir sözcüğün annelerimize karşı hissettiklerimizin derinliğini ve büyüklüğünü tarif edemeyeceğini sezdiğimizde, sanırım bu roman tam da aranılan cevabı sunuyor. Annelerimiz aklımıza geldiğinde, kalbimizde kendiliğinden ortaya çıkan sevgi ve nefret, minnettarlık ve kalp kırıklığı, özlem ve şefkat gibi birbirine zıt olan duygularla baş etmeye çalışırken, bu roman annelerimize söylememiz gereken, söylemezsek pişman olacağımız o tek kelimeyi ortaya çıkarmaya çalışıyor. Böylece Baik Sou Linne, “Se
Tükendi
Gelince Haber VerAnne…
Bu roman, o dört harfi yazdıktan sonra ne söyleyeceğini bilemeyen herkes içindir. Hiçbir sözcüğün annelerimize karşı hissettiklerimizin derinliğini ve büyüklüğünü tarif edemeyeceğini sezdiğimizde, sanırım bu roman tam da aranılan cevabı sunuyor. Annelerimiz aklımıza geldiğinde, kalbimizde kendiliğinden ortaya çıkan sevgi ve nefret, minnettarlık ve kalp kırıklığı, özlem ve şefkat gibi birbirine zıt olan duygularla baş etmeye çalışırken, bu roman annelerimize söylememiz gereken, söylemezsek pişman olacağımız o tek kelimeyi ortaya çıkarmaya çalışıyor. Böylece Baik Sou Linne, “Seni seviyorum” itirafıyla tam olarak aktaramayacağı duygularını “kıymetlim, değerlim” sözcükleriyle ifade etmeye karar veriyor ve bu romanı okuduktan sonra, bu sözcüklerin annelerimize verilmek için özel olarak tasarlanmış eşsiz sözcükler olduğuna emin oluyoruz. Shin Saet Byeol
Kıymetlim ve Değerlim, üç kuşak boyunca bir anne ve kızın hikâyesi ama ben bu hikâyenin sadece bu şekilde okunmasını istemiyorum. Bu kısa öykünün kadınlara dair bir öykü olarak okunmasını fakat aynı zamanda bir yaşam ve ölüm, acı ve bağışlama ve nihayetinde tatlı, savunmasız insanları hayatta tutan sevginin öyküsü olarak da okunmasını istiyorum. Baik Sou Linne