Metnin açıklamaya gerek duyulan veya can alıcı noktalarına yerleştirilen minyatürler, yüzyıllar boyunca el yazmalarında kullanılmıştır. “Metni minyatür ışığında daha iyi nasıl anlarız? Metinde anlaşılamayan bir noktayı minyatürle anlayabilir miyiz? Metni minyatürle anlatmak okurda nasıl bir etki bırakır?” gibi sorular çerçevesinde metni tekrar tekrar inceleme ve yorumlama çabası, gerek ülkemizde gerekse dünya literatüründe çok eskilere dayanır. Özellikle Sanat Tarihi disiplini çerçevesinde konuyla ilgili birçok önemli, yol gösterici ve ufuk açıcı akademik çalışma yapılm
Tükendi
Gelince Haber VerMetnin açıklamaya gerek duyulan veya can alıcı noktalarına yerleştirilen minyatürler, yüzyıllar boyunca el yazmalarında kullanılmıştır. “Metni minyatür ışığında daha iyi nasıl anlarız? Metinde anlaşılamayan bir noktayı minyatürle anlayabilir miyiz? Metni minyatürle anlatmak okurda nasıl bir etki bırakır?” gibi sorular çerçevesinde metni tekrar tekrar inceleme ve yorumlama çabası, gerek ülkemizde gerekse dünya literatüründe çok eskilere dayanır. Özellikle Sanat Tarihi disiplini çerçevesinde konuyla ilgili birçok önemli, yol gösterici ve ufuk açıcı akademik çalışma yapılmıştır.
Elinizdeki bu kitap; Sanat Tarihi alanında yapılan çalışmaların yol göstericiliğinde, fakat onlardan farklı bir bakış açısı, teknik ve yorumlamayla, metin ve minyatür konusunda yapılan çalışmalardan beslenmekle beraber, “Edebî eserlere ait olsun veya olmasın, minyatürler ait oldukları eserler dışında metinlerle ilişkilendirilerek kullanılabilir mi?” sorusunun cevabını bulmaya odaklanmaktadır. Klasik Türk şiirini besleyen temel konulara öncelik verilerek dört ana başlıkta Burçlar, Şehnâme, Kısâs-ı Enbiyâ ve Büyük İskender minyatürleri ile metin ilişkisi, estetik çağrışım açısından en zengin beyitlerle birlikte yorumlanmıştır. Bu doğrultuda, öncelikle ele alınan metnin tüm incelikleri tetkik edilmiş, metinden minyatüre doğru bir yolculuk hedeflenmiş ve nihai tespitler, şairlerin yorum gücü hakkında olmuştur.