Zihindekini doğrudan aktarmak imkânsız olduğundan edebiyat, yazarın veya şairin kastını okura doğruya en yakın bir biçimde aktarabilmek adına kimi edebî sanatlar ve ifade biçimlerini devreye sokmuştur. Zihindekini aktarma biçimlerinden biri olan alegori, dilsel ve sanatsal gerekliliğin yanı sıra, asıl söylenmek isteneni “herkesin” değil de “bir zümre veya grubun” anlamasını temin etmek gibi siyasi nedenlerle de kullanılmıştır.
Alegorinin en başarılı örnekleri Batı’da Le Roman de la Rose, The Faerie Queene, The Pilgrim’s Progress; Doğu’da Hayy bin Yakzan, el-Gurbetü’l-garbiyye, Hüsn ü Dil, Mihr ü Mâh ve Hü
Tükendi
Gelince Haber VerZihindekini doğrudan aktarmak imkânsız olduğundan edebiyat, yazarın veya şairin kastını okura doğruya en yakın bir biçimde aktarabilmek adına kimi edebî sanatlar ve ifade biçimlerini devreye sokmuştur. Zihindekini aktarma biçimlerinden biri olan alegori, dilsel ve sanatsal gerekliliğin yanı sıra, asıl söylenmek isteneni “herkesin” değil de “bir zümre veya grubun” anlamasını temin etmek gibi siyasi nedenlerle de kullanılmıştır.
Alegorinin en başarılı örnekleri Batı’da Le Roman de la Rose, The Faerie Queene, The Pilgrim’s Progress; Doğu’da Hayy bin Yakzan, el-Gurbetü’l-garbiyye, Hüsn ü Dil, Mihr ü Mâh ve Hüsn ü Aşk ile verilmiştir.
Klasik Türk edebiyatındaki alegorinin kendine has özelliklerini tespit etmeye çalışan Açıl bu kitapta, Platon’dan bu yana kullanıldığı düşünülen bir anlatım tekniği olarak alegorinin kavramsal çerçevesini belirledikten sonra Klasik Arap, Fars, Urdu, Çağatay ve Türk edebiyatlarındaki alegorik eserler üzerinden bu tekniğin tarihsel gelişimini göstermeyi ve bir örnek vasıtasıyla alegorinin eserlerdeki işleyişini ortaya koymayı hedeflemektedir.