Eski edebiyatın iç dünyasına girmeye başladığım yıllarda yaşadığım heyecanla, “Eğer Türklerin arşiv ve kütüphaneleri, müzeleri ve tarih kaynakları kaybolup elde sadece dîvanlar kalsa bu milletin toplum hayatı hakkında çok detaylı ve zengin bilgiler elde etmek mümkündür” türünden cesur bir iddiada bulunmuştum. Yıllar geçip eski metinlerle daha fazla haşır neşir oldukça, gençlik heyecanıyla öne sürdüğüm bu görüşün ne kadar isabetli olduğuna her geçen gün yeniden şahit olmaktayım. Öyle ki geçmiş hayatın hangi sahasını merak edip sorsanız manzum metinlerde size verilecek bir cevap m
Tükendi
Gelince Haber VerEski edebiyatın iç dünyasına girmeye başladığım yıllarda yaşadığım heyecanla, “Eğer Türklerin arşiv ve kütüphaneleri, müzeleri ve tarih kaynakları kaybolup elde sadece dîvanlar kalsa bu milletin toplum hayatı hakkında çok detaylı ve zengin bilgiler elde etmek mümkündür” türünden cesur bir iddiada bulunmuştum. Yıllar geçip eski metinlerle daha fazla haşır neşir oldukça, gençlik heyecanıyla öne sürdüğüm bu görüşün ne kadar isabetli olduğuna her geçen gün yeniden şahit olmaktayım. Öyle ki geçmiş hayatın hangi sahasını merak edip sorsanız manzum metinlerde size verilecek bir cevap mutlaka bulunur.
Dr. Ali Duman bu çalışmasında eski manzum metinlere ağırlıklı olarak XV-XVI. yüzyıl savaş aletlerini sormuş ve aldığı cevapları tasnif ederek bir kitap hâline getirip okuyucusuna sunmuş, savaş aletlerinin sanatı ve estetiği içinde Türk şiirine nasıl yansıdığını ve hangi bağlamda kullanıldığını irdelemiş. Ayrıca bunların çeşitleri, bileşenleri, imali, süslemesi, kullanım özelikleri; bunlarla ilgili inanışlar, deyim ve atasözleri gibi konunun alt boyutlarını da ele alarak bu sayede dönemin teknolojik dönüşümünü de tespit etmiş.
Şiirde savaş ve silahlar dendiğinde manzum metinler bize ilgili silahlara dair donuk ve sabit bilgiler vermekle yetinmez, savaş ve silahların o günün insanının ruhunda oluşturduğu akisleri de başka hiçbir eserin veremeyeceği canlılıkla yansıtır. Elinizdeki eserde Türk edebiyatı tarihinde savaşla ilgili unsurlar da irdelenmiş, savaş aletlerinin şiire yansımaları başlıklar hâlinde ele alınmış. Savaş aletlerinin maddi hususiyetlerinin yanı sıra din, tasavvuf, tarih, mitoloji ve kültür gibi disiplinlerle olan irtibatı da incelenmiş. Tarih başta olmak üzere felsefe, psikoloji, antropoloji, mitoloji gibi birçok disiplinden yararlanılmış.
Eski Türk edebiyatı, Türk kültür ve medeniyeti, silah kültürü ve askerî tarih gibi alanlarda çalışan araştırmacılar ve konunun meraklıları için bu eserin önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum.
Prof. Dr. Ahmet Atillâ Şentürk