Çok önemli ancak az çalışılmış bir alana disiplinlerarası açıdan yeni bir bakış
Eski çağlardaki evlerin maddi kalıntıları ile günlük yaşama ilişkin metinsel kanıtlar, bu konutların mimari ve dekoratif özelliklerini ve özel mekânların kullanılma biçimlerini anlayabilmemiz için olmazsa olmaz niteliktedir. Antik evler, içlerinde hem özel hem de kamusal faaliyetlerin gerçekleştirilebildiği yapılar olarak, eski toplumların sosyal, iktisadi, siyasi ve dini yönlerine ayna tutar. Ne var ki, eski çağlar hakkındaki bilgimiz açısından taşıdıkları
Tükendi
Gelince Haber VerÇok önemli ancak az çalışılmış bir alana disiplinlerarası açıdan yeni bir bakış
Eski çağlardaki evlerin maddi kalıntıları ile günlük yaşama ilişkin metinsel kanıtlar, bu konutların mimari ve dekoratif özelliklerini ve özel mekânların kullanılma biçimlerini anlayabilmemiz için olmazsa olmaz niteliktedir. Antik evler, içlerinde hem özel hem de kamusal faaliyetlerin gerçekleştirilebildiği yapılar olarak, eski toplumların sosyal, iktisadi, siyasi ve dini yönlerine ayna tutar. Ne var ki, eski çağlar hakkındaki bilgimiz açısından taşıdıkları paha biçilmez öneme rağmen, konut yapıları genelde hâlâ yeterince ilgi görmeyen bir araştırma alanı olarak kalmıştır.
Bu derleme kitap, İstanbul’daki Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde 2013 yılında düzenlenen 8. Uluslararası ANAMED Yıllık Sempozyumu’nda sunulmuş bildirilerden oluşuyor. Makaleler, Roma devri, Geç Antik, Bizans ve Erken İslam dönemlerinde Akdeniz çevresindeki özel konutlarda meydana gelen gelişmelere, sürekliliklere ve değişimlere odaklanıyor. Değişik bölgelere ve dönemlere ait evler arasındaki etkileşime ışık tutan kitap, özel konutların mimari özellikleri, yerleşim planları ve iç mekânları ile onları yaptıran ve kullanan insanları mercek altına alıyor.