Eski zamanlardan beri Güneş, Ay ve diğer gezegenlerin hareketleri, insanlara hep gizemli gelmiştir. O zamanların bilgeleri duyularıyla algıladıkları bu fenomenlerin neden ve nasıl olduklarını açıklamaya çalışmışlardır. II. yüzyılda İskenderiye’de yaşamış olan Yunanlı astronom ve coğrafyacı Claudius Ptolemaios, kendinden öncekiler tarafından yapılan çalışmaları sistemli bir hale getirerek, yüzyıllar boyu varlığını sürdürecek olan Dünya merkezli sistemi kurmuştur. Bu sistem, Dünya’nın evrenin merkezinde ve sabit olduğunu, Güneş ve diğer altı gezegenin ise Dünya’nın etrafında döndüğünü söyler.
Tükendi
Gelince Haber VerEski zamanlardan beri Güneş, Ay ve diğer gezegenlerin hareketleri, insanlara hep gizemli gelmiştir. O zamanların bilgeleri duyularıyla algıladıkları bu fenomenlerin neden ve nasıl olduklarını açıklamaya çalışmışlardır. II. yüzyılda İskenderiye’de yaşamış olan Yunanlı astronom ve coğrafyacı Claudius Ptolemaios, kendinden öncekiler tarafından yapılan çalışmaları sistemli bir hale getirerek, yüzyıllar boyu varlığını sürdürecek olan Dünya merkezli sistemi kurmuştur. Bu sistem, Dünya’nın evrenin merkezinde ve sabit olduğunu, Güneş ve diğer altı gezegenin ise Dünya’nın etrafında döndüğünü söyler. Kopernik, Ptolemaios’un Dünya merkezli sistemini, tam karşıtı olan Güneş merkezli sistemle değiştirdi. Bu yeni sistemde Güneş merkezde ve Dünya ise Ay ve diğer gezegenler gibi Güneş’in etrafında hareket etmekteydi. Yıllardır hüküm süren Aristoles fiziği ve Ptolemaios sistemi, Kopernik’in Güneş merkezli sistemi ile yıkıldı. Bunun yanı sıra, Güneş merkezli sistem ile birlikte Kopernik, bilimsel düşüncelerin evrene bakış açımızı değiştirebileceğini gösterdi ve insanın evrenin hâkimi olduğu tasarımını yerle bir etti.
Kopernik Astronomisinin Temelleri isimli bu eser, Ptolemaios’tan Kopernik’e uzanan tarihsel süreçte İslam astronomlarının Güneş merkezli sistemin doğuşuna yaptıkları muhtemel katkıları tespit ederek bu katkıların Bilim Tarihi açısından önemini ortaya koymaktadır.