Karga, Koko’yu uçurup güzel bir yere getirdiği için çok mutluydu. Ancak onu düşünceli görünce sordu,
“Ne oldu Koko? Burayı beğenmedin mi?”
“Çok beğendim fakat korumam gereken bir tarla yok artık, bu beni üzüyor… Varlığımın ne anlamı olabilir?”
“Sen bizim arkadaşımızsın. Seni seviyoruz. Varlığın bizi çok mutlu ediyor” dedi tarla faresi.
Meral Pişirener, yeni kitabında bir korkuluğa dostluğun penceresinden baktırıyor, ona güzel anlar yaşatıyor. Bahar yağmurları, ilk kar sevinci, doğanın uyanışı, güneşin ilk ışıkları, yıldızlı gecelerde sohbetler ve yeni bir yaşamın verdiği heyecanı
Tükendi
Gelince Haber VerKarga, Koko’yu uçurup güzel bir yere getirdiği için çok mutluydu. Ancak onu düşünceli görünce sordu,
“Ne oldu Koko? Burayı beğenmedin mi?”
“Çok beğendim fakat korumam gereken bir tarla yok artık, bu beni üzüyor… Varlığımın ne anlamı olabilir?”
“Sen bizim arkadaşımızsın. Seni seviyoruz. Varlığın bizi çok mutlu ediyor” dedi tarla faresi.
Meral Pişirener, yeni kitabında bir korkuluğa dostluğun penceresinden baktırıyor, ona güzel anlar yaşatıyor. Bahar yağmurları, ilk kar sevinci, doğanın uyanışı, güneşin ilk ışıkları, yıldızlı gecelerde sohbetler ve yeni bir yaşamın verdiği heyecanın eşliğinde ilerliyor satırlar… Yaşasın hayat, yaşasın dostluk!
Günlerini bir tarlada geçiren korkuluk Koko, iki konuşkan arkadaş edinir. O tatlı günde, karga ile fare ona bir çift göz yapmaya karar verirler. Böylece Koko etrafında olup bitenlerin farkına varmaya başlar. Mevsim geçişleri, ılık akşamlar, gökyüzü, başka hayvanlar, insanlar, zaman… Tadına bakılacak, üzerine konuşulacak dünya kadar şey vardır. Derken hasat zamanı yaklaşır. Yoksa Koko arkadaşlarına veda etmek zorunda mı kalacaktır? İşte şimdi hayal bile edemeyeceği güzellikte bir gün onu beklemektedir.
Mevsimi geçmeyecek, hayat dolu, sıcacık bir dostluk öyküsü…