Emre Timur, Kuklacı’dan dokuz yıl ve dokuz kitap önce Palyaçonun Listesi’nde şunu söylemişti:
“Yazılan kitap kesilen ağaca değmeli. Yazdığının bin katını okumamışı okumayın. Huzurunuzu kaçırmayan kitabı çöpe atın. Popo pışpışlayan kitap, zaman ve ağaç israfıdır!”
Aradan geçen onca zamanda şiirler, romanlar, denemeler yazıldı ama mesele hiç değişmedi; Cioran’ın tabiriyle “Doğmuş olmanın sakıncası!”
Emre Timur bu sefer o meşum boğuntuyu, yabancılaşmayı karanlık şehirlerde değil de apokaliptik bir dünyada ama yine
sıradan bir adamda, bir kuklacıda arıyor.
Tükendi
Gelince Haber VerEmre Timur, Kuklacı’dan dokuz yıl ve dokuz kitap önce Palyaçonun Listesi’nde şunu söylemişti:
“Yazılan kitap kesilen ağaca değmeli. Yazdığının bin katını okumamışı okumayın. Huzurunuzu kaçırmayan kitabı çöpe atın. Popo pışpışlayan kitap, zaman ve ağaç israfıdır!”
Aradan geçen onca zamanda şiirler, romanlar, denemeler yazıldı ama mesele hiç değişmedi; Cioran’ın tabiriyle “Doğmuş olmanın sakıncası!”
Emre Timur bu sefer o meşum boğuntuyu, yabancılaşmayı karanlık şehirlerde değil de apokaliptik bir dünyada ama yine
sıradan bir adamda, bir kuklacıda arıyor.