Bazı konular vardır, pek dokunulmaz, dokunulamaz; bazı konular da tekrar edilse bile yine de işlenip durulur. Biz bu derlemede sizlerin huzuruna pek dokunul(a)mayan bir konuyla çıkıyoruz: “Kul Hakkı”.
Şu imtihan dünyasında “yenecek o kadar nimet varken, kul hakkı yemeyin”, “hiç kimse Allah’a secde ediyor diye, yediği kul haklarından kıyamet günü muaf tutulmayacaktır”, “domuz eti yemekten korktuğumuz kadar kul hakkı yemekten de korkabilsek keşke”, “kul hakkı yemek sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi” gibi ifadelerle sıkça rastladığımız kul hakkı, hem bireysel hem de toplumsal boyutu ola
Tükendi
Gelince Haber VerBazı konular vardır, pek dokunulmaz, dokunulamaz; bazı konular da tekrar edilse bile yine de işlenip durulur. Biz bu derlemede sizlerin huzuruna pek dokunul(a)mayan bir konuyla çıkıyoruz: “Kul Hakkı”.
Şu imtihan dünyasında “yenecek o kadar nimet varken, kul hakkı yemeyin”, “hiç kimse Allah’a secde ediyor diye, yediği kul haklarından kıyamet günü muaf tutulmayacaktır”, “domuz eti yemekten korktuğumuz kadar kul hakkı yemekten de korkabilsek keşke”, “kul hakkı yemek sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi” gibi ifadelerle sıkça rastladığımız kul hakkı, hem bireysel hem de toplumsal boyutu olan bir meseledir.
Bu derlemede biz, kul hakkı günahına ilişkin “az; ama öz” tadında bir çalışma yaptık; dokunabildiğimiz kadarıyla dokunmaya gayret ettik.
Buyrun; birlikte dokunalım.