*Şam Allâmesi* unvanıyla anılan Cemaleddin el-Kasımi’nin Mehâsinü’t-Te’vil adlı on iki ciltlik tefsiri, Türkiye’de dikkatlerden kaçmayı hak etmemiş bir eser. Selefî anlayışın ve ictihadî bakış açısının hakim olduğu bir tavırla kaleme alınmış bu eserin ilk cildi bir tefsir usulü niteliğinde ve girizgahını teşkil ettiği dev eserlerden müstakil olarak da değerlendirilebilecek bir mahiyet arz ediyor. Tefsir ilminin genel kaideleri ve bahislerini derin bir vukuf ve anlamlı bir itidal ölçüsüyle ele alıyor ve olabildiğince az tartışmalı formüllere bağlıyor. Ülkemizde de Türkçe tercümesinin yayınevimizce neşrinden sonra süratle gündeme gelen el-Muvâfakât adlı eserin bir genel usûl kitabı olarak tefsir metodolojisine ne tür katkılarda bulunabilec
Tükendi
Gelince Haber Ver*Şam Allâmesi* unvanıyla anılan Cemaleddin el-Kasımi’nin Mehâsinü’t-Te’vil adlı on iki ciltlik tefsiri, Türkiye’de dikkatlerden kaçmayı hak etmemiş bir eser. Selefî anlayışın ve ictihadî bakış açısının hakim olduğu bir tavırla kaleme alınmış bu eserin ilk cildi bir tefsir usulü niteliğinde ve girizgahını teşkil ettiği dev eserlerden müstakil olarak da değerlendirilebilecek bir mahiyet arz ediyor. Tefsir ilminin genel kaideleri ve bahislerini derin bir vukuf ve anlamlı bir itidal ölçüsüyle ele alıyor ve olabildiğince az tartışmalı formüllere bağlıyor. Ülkemizde de Türkçe tercümesinin yayınevimizce neşrinden sonra süratle gündeme gelen el-Muvâfakât adlı eserin bir genel usûl kitabı olarak tefsir metodolojisine ne tür katkılarda bulunabileceğinin erken bir habercisi sayılabilir Kâsımî’nin kitabı.