Kutup çalışmaları, 20. yüzyılın sonlarına doğru ilk etapta bölgede yaşayan yerel halkların kimlik arayışı olarak ortaya çıkmış olmasının yanında iklimsel değişimin en kesin kanıtlarının gözlemlendiği bir alandır. Soğuk Savaş`ın (1948-1989) sona ermesiyle başlayan bu dönemsel süreçte bir mekân felsefesine (jeopolitik) dönüşmüştür. İçinde barındırdığı siyasi çatışmaları, farklı inanç sistemlerinin birbirleriyle rekabeti, doğal kaynaklarıyla küresel ekonomiye etkisi, kendine özgü buzul dağları, büyüleyici coğrafyası ve en nihayetinde dünümüzün sırlarının gizeminin korundu
Tükendi
Gelince Haber VerKutup çalışmaları, 20. yüzyılın sonlarına doğru ilk etapta bölgede yaşayan yerel halkların kimlik arayışı olarak ortaya çıkmış olmasının yanında iklimsel değişimin en kesin kanıtlarının gözlemlendiği bir alandır. Soğuk Savaş`ın (1948-1989) sona ermesiyle başlayan bu dönemsel süreçte bir mekân felsefesine (jeopolitik) dönüşmüştür. İçinde barındırdığı siyasi çatışmaları, farklı inanç sistemlerinin birbirleriyle rekabeti, doğal kaynaklarıyla küresel ekonomiye etkisi, kendine özgü buzul dağları, büyüleyici coğrafyası ve en nihayetinde dünümüzün sırlarının gizeminin korunduğu ve geleceğimizi yönlendirecek olguları barındıran karmaşık bir alandır.
Günümüzde Batılı güçlerle Rusya Federasyonu`nun (RF) direkt olarak karşı karşıya geldiği en büyük stratejik bölgedir. Bu cepheleşmede ilk aşama, RF, Batılı güçlerin ve kapitalist bakışın bu coğrafyada kendi sistemini ve medeniyetini inşasına karşı koymaktır. Bir ileriki aşama, her iki tarafın birlikte Çin Halk Cumhuriyeti, Federal Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve Japonya`nın “Yüksek Kuzey”e doğru yayılmacılığını önlemeye yöneliktir. Bu bakış çerçevesinde yerel halkların dünü, bugünü ve yarını için kaygı verici gelişmeler yanında onların kendi organizasyonlarını kurmuş olmaları hem böylece tarihsel ezilmişliklerini topluca dillendirmeleri hem de güncel haklarını dünya kamuoyuna taşımış olmaları gelecek için ümitli olunmasının temel yapı taşlarını oluşturmaktadır.