Bu eser, sadece bir edebi metin değil, aynı zamanda derin bir manevi yolculuğun kapılarını aralayan bir hazinedir. Attâr, yaşadığı dönemde attarlık mesleğini icra ederken, aynı zamanda tasavvufun derinliklerine inmiş, manevi arayışlarını eserlerine yansıtmış bir sufi ve şairdir. Onun eserleri, insanın kendini ve Tanrı’yı tanıma yolculuğunda rehberlik eden, derin düşünceler ve etkileyici hikayelerle doludur.
Ferîdüddin Attâr’ın hayatı hakkında kesin bilgilere sahip olmasak da, onun 12. yüzyılda Nişabur civarındaki Kedken köyünde doğduğunu biliyoruz. Attârlık mesleğini babasından devralan Attâr, bu meslek sayesinde hem tıbbi hem d
Tükendi
Gelince Haber VerBu eser, sadece bir edebi metin değil, aynı zamanda derin bir manevi yolculuğun kapılarını aralayan bir hazinedir. Attâr, yaşadığı dönemde attarlık mesleğini icra ederken, aynı zamanda tasavvufun derinliklerine inmiş, manevi arayışlarını eserlerine yansıtmış bir sufi ve şairdir. Onun eserleri, insanın kendini ve Tanrı’yı tanıma yolculuğunda rehberlik eden, derin düşünceler ve etkileyici hikayelerle doludur.
Ferîdüddin Attâr’ın hayatı hakkında kesin bilgilere sahip olmasak da, onun 12. yüzyılda Nişabur civarındaki Kedken köyünde doğduğunu biliyoruz. Attârlık mesleğini babasından devralan Attâr, bu meslek sayesinde hem tıbbi hem de manevi bilgi ve birikimlerini genişletme fırsatı bulmuştur. Attâr’ın hayatı boyunca kaleme aldığı eserler, onun tasavvufi yolculuğunun izlerini taşır. “Mantıku’t-Tayr”, “İlahiname”, ve “Esrarname” gibi eserleri, insanın içsel arayışını ve ilahi aşkı anlatan derinlikli metinlerdir.
Attâr’ın tasavvufa olan ilgisi ve sufilere karşı duyduğu alaka, küçük yaşlarda başlamıştır. Attâr, sofilerin meclislerine ve sohbetlerine katılarak onlardan feyz almıştır. Bir dervişle yaşadığı etkileyici bir olay, onun tasavvuf yoluna adım atmasına vesile olmuştur. Attâr’ın eserlerinde sıkça karşılaşılan tasavvufi temalar ve semboller, onun derin manevi arayışının bir yansımasıdır.