Destandan kısa bir alıntıya yer versek nasıl olur? Bunun gibi.
Ellerinde tel makasları olduğu halde, yürüdüler siperlere.
İman, tevekkül ve sevda yüklüydüler.
Bu akına Huzeyri Hücumu dedi paşalar.
Gönüller iman, tevekkül ve sevda yüklüydüler.
Yirmi dört aralık bin dokuz yüz on beş sabahı,
Ve gece devam eden obüs, niş
Tükendi
Gelince Haber VerDestandan kısa bir alıntıya yer versek nasıl olur? Bunun gibi.
Ellerinde tel makasları olduğu halde, yürüdüler siperlere.
İman, tevekkül ve sevda yüklüydüler.
Bu akına Huzeyri Hücumu dedi paşalar.
Gönüller iman, tevekkül ve sevda yüklüydüler.
Yirmi dört aralık bin dokuz yüz on beş sabahı,
Ve gece devam eden obüs, nişancı ve fedai sağanağı
İngiliz tahkimatına iki yüz metre.
Ve düşman tabyaları, siperleri önünde, Şarkîkaraağaç’tan İsmail,
Batum’dan Ömer, Amasya’dan Halil, Kırkkiliseden Burhan,
Ökseye yakalanmış kuşlar misali,
Tel örgülere takılıp hareketsiz kaldılar.
Yirmi dört aralık bin dokuz yüz on beş sabahı, Gencecik fidanlar asılı kaldılar.
Yüzlerini, gövde, kol ve bacaklarını yırtan
Tel örgülere takılı.
Evli, nişanlı, sözlü, mücerret.
Ve Huzeyri Hücumu dedi paşalar.
Gönüller iman, tevekkül ve sevda yüklü kaldılar.