“Yerindelik” hukuken bir muammadır; herkesçe bilinen, ama çözümü meçhul bir bilmece: İdarenin her türlü işini isnat ve istinat ettiği, hep saygı gösterilmemesinden şikâyetçi olduğu; yargı mercilerinin de bir türlü yerli yerine oturtamadığı, ele avuca gelmeyen, dokundukça büyüyen, değindikçe belirsizleşen, çetin ve baş edilmesi güç bir problematik.
Bakarsanız, “yerindelik” münhasıran idarenin faaliyetlerinin yeri, zamanı, şekli, usulü ve araçlarının seçimi hususundaki yetkinin dokunulmazlığından ibaret basit bir m
Tükendi
Gelince Haber Ver“Yerindelik” hukuken bir muammadır; herkesçe bilinen, ama çözümü meçhul bir bilmece: İdarenin her türlü işini isnat ve istinat ettiği, hep saygı gösterilmemesinden şikâyetçi olduğu; yargı mercilerinin de bir türlü yerli yerine oturtamadığı, ele avuca gelmeyen, dokundukça büyüyen, değindikçe belirsizleşen, çetin ve baş edilmesi güç bir problematik.
Bakarsanız, “yerindelik” münhasıran idarenin faaliyetlerinin yeri, zamanı, şekli, usulü ve araçlarının seçimi hususundaki yetkinin dokunulmazlığından ibaret basit bir mesele... Hatta tanımının içeriği, takdir yetkisinin son hadde vardığı mahfuz çekirdeğe kadar indirgenebilir.
Oysaki “yerindelik” bilmecesini değil çözmek, başlı başına bu düğümü ele alıp kurcalamak bile cesaret ve alkış ister. İşte bu çalışmada Dr. Selman ÖZDEMİR bırakın bu gayya kuyusunun etrafından dolanmayı, meselenin tam ortasına dalmış, tatbikattan gelen bir bilim adamı olarak konuyu -ek yerleri de dâhil- kuyumcu titizliğiyle ince ince işlemiş, eserinde ilmek ilmek dokumuştur.