Ben Kenan’da bir kuyu. Bin yıldır buradayım. Olduğum yerde... Bin yıldır karanlığım ben. Derin ve yalnız... Her yanım börtü böcekle sarılı. Ama içimde temiz bir su saklıyorum. Acı da olsa içenlerin susuzluğunu kandıracak temiz bir su. Hiç kimse tanımaz beni ve bilmez hislerimi. Her gelen ipini sarkıtır da bir kova su alır benden. Her gelen benden bir parça alır da gider. Dönüp de bakmaz ardına sonra. Olsun, umursamıyorum... Birini bekliyorum ben. Karanlığımı aydınlatacak olanı. Güneşimi, ziyamı, nurumu… Birini bekliyorum ben. Biri dediğime bakmayın, var olma sebebimi bekliyorum hakikatte. İbrahim torunu, Yakub oğlunu… Yusuf’u.
Tükendi
Gelince Haber VerBen Kenan’da bir kuyu. Bin yıldır buradayım. Olduğum yerde... Bin yıldır karanlığım ben. Derin ve yalnız... Her yanım börtü böcekle sarılı. Ama içimde temiz bir su saklıyorum. Acı da olsa içenlerin susuzluğunu kandıracak temiz bir su. Hiç kimse tanımaz beni ve bilmez hislerimi. Her gelen ipini sarkıtır da bir kova su alır benden. Her gelen benden bir parça alır da gider. Dönüp de bakmaz ardına sonra. Olsun, umursamıyorum... Birini bekliyorum ben. Karanlığımı aydınlatacak olanı. Güneşimi, ziyamı, nurumu… Birini bekliyorum ben. Biri dediğime bakmayın, var olma sebebimi bekliyorum hakikatte. İbrahim torunu, Yakub oğlunu… Yusuf’u. *** Karanlık bir kuyuyum ben. Mısır Sarayı’na doğacak güneşi gözleyen.