Neslihan Acu Kuzgunun Şarkısı’nda, Girit göçmeni bir ailenin trajikomik öyküsünü bir kız çocuğunun dilinden anlatıyor.Romanın masum, aynı zamanda hınzır kahramanı Asu bilincinin izlerini sürmeye Girit’ten başlıyor. Oradan, Marmara Denizi ‘nde bir adada ve İstanbul’un kenar bir mahallesinde geçen çocukluk/ilkgençlik yıllarına, 60’lı 70’li yıllara götürüyor okuru. Anıların peşinden giderken, bir yandan da "büyük aile"yi, göç kavramını, sevgiyi ve dostluğu sorguluyor.Neslihan Acu’nun akıcı diliyle ve ironik anlatımıyla, Kuzgunun Şarkısı şenlikli bir roman... Hem hüzünlü, hem komik bir varoluş öyküsü."Geri döndüm ve uzaklaşan Dolunay’a baktım... Arkasına hiç bakmadan çekip giden bu kız "kedicik" miydi?.. Şu karşılaşmaya dek onunla neredeyse bir yıldır hiç görüşmediğimiz kafama dank etti birden. O son tatsız günden sonra onu unutmaya çalışmış, neredeyse de başarmıştım. Oysa şu anda, yaşananlar çok garip görünüyordu gözüme. Nasıl olmuştu da bunca zaman görüşmemiştik biz? Ve daha korkuncu... Nasıl olur da bir daha hiç görüşmeyecektik? Burnum sızladı. Ve birden fark ettim ki, uzaklaşan sadece Dolunay değildi. Tüm çocukluğum, hatta gençliğim uzaklaşıyordu benden."