Labirent

Bu kitapta her gün gördüğümüzü sandığımız ama aslında görmediğimiz kimsesizlerin dünyasına bakıyoruz. O dünyada sahipsiz sokak çocukları, çaresiz erkekler, kadınlar ve sokak hayvanları var.

Sokağın çocuğu olmanın ne demek olduğunu bilemezsiniz. Melekler bile korumaz onları. Hep açtır sokak çocukları. Hep üşürler ve hep korkarlar. 

Birisi biraz sevecen davransa namusuna, etine mi göz dikti diye ürperirler. Oysa onlar da diğer çocuklar gibi birer çocuktur. 
Onlar umarsızca yaşamın kıyısından içerdekilere bakarlar ama içerdekiler onları görmez. Çaresizliği yaşamayanlar için onlar saydamdır. Yalnızca onların güçsüzlüğünden beslenen zorbalar için gerçektirler.

Hepsinin hikâyesi vardır. Çoğunlukla bu hikâyeler çok erken ve en acıklı biçimde son bulur. Bu dünya onlara içlerine çektikleri her nefesi, yuttukları her lokmayı canları pahasına verir.

Sokaklarda vicdan, adalet kuralları işlemez. Yalnızca gücün söz sahibi olduğu bu ormanda ezilenlerin bile ezebileceği başka yaratıklar vardır. Nasıl olsa sahipsizler için hesap soracak kimse yoktur.
Yaşamın değerini, dostluğun değerini yine en iyi onlar bilirler. Kimsesizler dünyasında eğer bir dostluk varsa o “can dostu” demektir...,

İki farklı dünyanın geniş bir zaman aralığında iç içe geçmiş öykülerine tanık olacağız Sokaktan zirveye yükselen veya yaşam çarkında öğütülerek yokluğa karışanlarla birlikte atacak yüreklerimiz.

Nilgün Serimoğlu