Şu sıralar her muhabbetin başı sonu bir şekilde yapay zekâya ve bu teknolojinin geleceği konusunda kaygllara geliyor. Görünen o ki 2024 yılı yapay genel zekâ (AGI) yılı olacak. Enerji problemi ile birlikte ele alınacak ve en çok konuşulacak konuların başını çekecek.
Şimdilerde daha kaygılı olmama karşın, ben bu kaygıları 2014 yılında Deniz yüzünden yaşamaya başlamıştım. 0 sıralar Araştırma Görevlisi olan Deniz, görevinden henüz istifa etmişti ve bence bu istifa Türkiye akademisinin büyük kayıplarından biriydi. Çünkü bilgisayarın dilinden iyi anlayan bir sosyolog olarak yapay zekânın gelecekte vereceğ
Tükendi
Gelince Haber VerŞu sıralar her muhabbetin başı sonu bir şekilde yapay zekâya ve bu teknolojinin geleceği konusunda kaygllara geliyor. Görünen o ki 2024 yılı yapay genel zekâ (AGI) yılı olacak. Enerji problemi ile birlikte ele alınacak ve en çok konuşulacak konuların başını çekecek.
Şimdilerde daha kaygılı olmama karşın, ben bu kaygıları 2014 yılında Deniz yüzünden yaşamaya başlamıştım. 0 sıralar Araştırma Görevlisi olan Deniz, görevinden henüz istifa etmişti ve bence bu istifa Türkiye akademisinin büyük kayıplarından biriydi. Çünkü bilgisayarın dilinden iyi anlayan bir sosyolog olarak yapay zekânın gelecekte vereceği olası psikososyal ve ekonomik zararları üzerinde çalışmak istiyordu. Ne onu ne de yapay zekâyı danışmanları ciddiye almışlardı. Eğer yapmak istediği akademik çalışmaya onay verilseydi yapay zekânın olası varoluşsal tehditleri konusunda bugün pek çok bilimsel içerikte Deniz`in çok yönlü çalışmalarını okuyor ve görüyor olurduk. 0 vazgeçirilmişti. Ben ise felsefe doktorası yapan bir matematikçi olarak yapay zekâya epistemolojik bir girizgâh yapmıştım. Deniz`e buradan bir selam çakıp teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Yapay zekâ konusunda ilk öğretmenimdi. Hâlâ onunla bu konularda sohbet etmeyi çok seviyorum. Ayrıca ben ondan daha şanslıydım çünkü benim danışman hocam Mehmet Fatih Doğrucan`dı. Yattığı yer incitmesin. İnovasyon geriye sarmayacağına göre teknoloji dünyasının karşımıza çıkarabileceği olası tehlikeleri engelleyebileceğimizi pek sanmıyorum. Ancak biraz komik bir üslup kullanarak (şaka ve ironi konusunda insan becerisini kazanmış bir yapay zekâ ürünü henüz yokken) uzun ve zorlu bir serüvenin tehlikeli sonuçlarına, kitaptaki karikatürler eşliğinde yürüyebiliriz. Bu haliyle elinizdeki kitap, daha önce yazdığım Leibniz`den Yapay Zekâya Evrensel Dil Arayışı adlı kitabım kadar yoğun ve teknik değil. Ancak tüm bilimselliği ve kaynakçasıyla o kitap bu kitabı dövse de bu kitabın amacı başka: yalın bir dille anlaşılır olmak.
Malum felsefenin dili zordur, yoğundur. Benim ise bu kitapta yapmaya çalıştığım şey bir parça asidikliği azaltılmış felsefe. Popüler bilim ve popüler felsefeyi içinde barındıran bu kitabın verme gayretinde olduğu bilgiler biraz da resim yardımıyla komik bir tarzda sunulabilir, diye düşündüm. İyi ki de düşünmüşüm. Elinizdeki kitabın daha okunur hale gelmesinde yaptığı çizimlerle bana çok yardımcı olan Aden Dara Hazar`a minnettarım. Arada sırada sanatçı kaprisi tutsa da küçük yaşta büyük bir iş başardı. 0 nedenle yazarı kadar çizerinin de büyük emeği var bu kitapta.