376/986 yılında Horasan’da doğdu ve ilk tahsilini Nişabur’da tamamladı. Daha sonra dinî ilimlere ilgi duymaya başladı ve dönemin u¨nlu¨ mutasavvıflarından Ebû Ali ed-Dekkâk’a (ö. 405/1015) intisap etti ve onun damadı oldu. Bu esnada İbn Fûrek, Ebû İshâk el-İsferâyînî, Ebû Bekir Muhammed et-Tûsî gibi u¨nlu¨ âlimlerden dinî ilimleri tahsil etti ve kısa su¨re içinde Nişabur’da Şâfiî-Eş‘arî geleneğinin en önemli ismi haline geldi. Dinî ilimlere dair pek çok eser yazdı, ancak tasavvuf ilmini Ehl-i su¨nnet kelam ilkelerine göre anlattığı er-Risâletu¨’l-Kuşeyriyye ve yine Ehl-i su¨nnet kelamı çerçevesinde Kur’ân ayetlerini yorumladığı tefsiri Letâifu¨’l-işârât ile meşhur oldu. Bir su¨re Bağdat ve Tûs gibi şehirlerde bulunduysa da 465/1072’de ve
Tükendi
Gelince Haber VerElinizdeki kitap Abdülkerim Kuşeyri’nin ünlü tefsiri Letâifü’l-İşârât’ın (işaretlerin incelikleri) çevirisidir. Bu tefsir, tasavvuf tarihinin ilk kapsamlı tefsirlerinden birisidir. Bu itibarla kendisine kadar gelen süreçte sufilerin dini hayatın farklı alanlarıyla ilgili görüşlerini ihtiva ederek bütün bu görüşleri nasların etrafında toparlar. Kuşeyri’nin tefsiri, fıkıh-akide alanında ikincil yorum, ahlak alanında ise birincil yorum anlamına gelen bir işâri tefsir olarak kabul edilir.