Yaşamak mı yoksa yaşatılmak mı? Gelişimini çok hızlı bir şekilde sürdüren algoritmalar öyle bir hâle geldi ki artık insanların kimi seveceğini, hangi haberleri okuyacağını ve bankadan alacağı krediyi bile belirliyorlar. Bununla da kalmıyor, ünlü Ressam Rembrandt gibi tablolar yapıyorlar, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak romanlar yazıyorlar ve müzik eserleri besteliyorlar. Görülüyor ki algoritmaların başaramayacakları hiçbir şey yok gibi!
Holger Volland, elinizde tuttuğunuz bu kitabında, yapay zekâyla ilgili birçok soruya cevap vermeye çalışıyor: Algoritmalar bizden daha yaratıcı olabilirler mi? Onlara neleri yaptırabiliriz, nel
Tükendi
Gelince Haber VerYaşamak mı yoksa yaşatılmak mı? Gelişimini çok hızlı bir şekilde sürdüren algoritmalar öyle bir hâle geldi ki artık insanların kimi seveceğini, hangi haberleri okuyacağını ve bankadan alacağı krediyi bile belirliyorlar. Bununla da kalmıyor, ünlü Ressam Rembrandt gibi tablolar yapıyorlar, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak romanlar yazıyorlar ve müzik eserleri besteliyorlar. Görülüyor ki algoritmaların başaramayacakları hiçbir şey yok gibi!
Holger Volland, elinizde tuttuğunuz bu kitabında, yapay zekâyla ilgili birçok soruya cevap vermeye çalışıyor: Algoritmalar bizden daha yaratıcı olabilirler mi? Onlara neleri yaptırabiliriz, neleri yaptırmamalıyız? Hangi konularda bizim için tehlikeli olabilirler? Volland, bunun gibi birçok soruyla yapay zekânın, uzun zamandan beri farkına varmadan yaşamımıza nasıl girdiğini ve kültürümüzün bir parçası olduğunu, bunun bizi ne derecede etkilediğini ayrıntılarıyla anlatıyor. Yazar, günlük yaşamımızdan örnekler vererek yapay zekâyla ilişkimizi çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Gelecekte yaşamımıza sahip çıkabilmemiz ve bilincimizin özgürlüğünü koruyabilmemiz için Volland’ın tavsiyelerine şans verebilirsiniz!