Batı sanatında akademizme ve yerles¸ik gelenegˆe kars¸ı 19. yu¨zyıl ortalarında bas¸layan hareketin o¨nderinin Manet oldugˆu konusunda herkes hemfikir. Bataille’a go¨re Manet c¸ok bu¨yu¨k bir ressam olmakla kalmaz, “kendinden o¨nceki ressamlarla bagˆını koparmıs¸, bugu¨n ic¸inde yas¸adıgˆımız do¨nemi bas¸latmıs¸tır”. Linda Nochlin avangardın Manet’yle bas¸ladıgˆını so¨yler, zira c¸agˆdas¸ avangardizm anlayıs¸ımızın dayandıgˆı ruhsal, toplumsal ve ontolojik yabancılas¸mayı somutlas¸tıran ilk ressam Manet’dir. Bourdieu daha da ileri gider ve Manet’nin hayata gec¸irdigˆi bir “sembolik devrim”den bahseder: Kendi do¨neminin sanat du¨nyasında yarattıgˆı infial sadece estetik degˆerleri altu¨st et
Tükendi
Gelince Haber VerBatı sanatında akademizme ve yerleşik geleneğe karşı 19. yüzyıl ortalarında başlayan hareketin önderinin Manet olduğu konusunda herkes hemfikir. Bataille’a göre Manet çok büyük bir ressam olmakla kalmaz, “kendinden önceki ressamlarla bağını koparmış, bugün içinde yaşadığımız dönemi başlatmıştır”. Linda Nochlin avangardın Manet’yle başladığını söyler, zira çağdaş avangardizm anlayışımızın dayandığı ruhsal, toplumsal ve ontolojik yabancılaşmayı somutlaştıran ilk ressam Manet’dir. Bourdieu daha da ileri gider ve Manet’nin hayata geçirdiği bir “sembolik devrim”den bahseder: Kendi döneminin sanat dünyasında yarattığı infial sadece estetik değerleri altüst etmesinden değil, bunların dayandığı ahlâk kurallarıyla da alay etmesinden kaynaklanır.
Manet, “Tanrı’nın kiliselerinde ve kralların saraylarında” nizama sokulmuş bir dünyanın yıkılışına iştirak eder. Bataille’ın deyişiyle: “Yeni bir dünyaya girmekteyizdir ve perde Olympia’yla açılır..."