Küçük yerlerde dışarıdan gelen memur kızları pek kıymetlidir. Gençler bir gelincik tarlasının ortasında gördükleri o yabancı çiçeğe bakmak için kırk gelinciği çiğneyip geçtiklerini bilmezler. Elime batan iğnenin geride bıraktığı sızı, kurduğum hayalle arama girinceye kadar gözümü patiskadaki güllerden çekip rüzgârda titreşen uçsuz bucaksız gelincik tarlasına diktim. Parmağımın ucunda biriken minik kızıllığı eteğime bastırırken annemin gözü yine bendeydi. “Hah,” dedi. “Tam da böyle işte, hem kanatır hem sızlatır!” Parmağımı avucumda sıkarken
Tükendi
Gelince Haber VerKüçük yerlerde dışarıdan gelen memur kızları pek kıymetlidir. Gençler bir gelincik tarlasının ortasında gördükleri o yabancı çiçeğe bakmak için kırk gelinciği çiğneyip geçtiklerini bilmezler. Elime batan iğnenin geride bıraktığı sızı, kurduğum hayalle arama girinceye kadar gözümü patiskadaki güllerden çekip rüzgârda titreşen uçsuz bucaksız gelincik tarlasına diktim. Parmağımın ucunda biriken minik kızıllığı eteğime bastırırken annemin gözü yine bendeydi. “Hah,” dedi. “Tam da böyle işte, hem kanatır hem sızlatır!” Parmağımı avucumda sıkarken annem dantelini örmeye devam etti. Aşk insana ne öğretir? İnsanı harekete geçiren en güçlü duygudur aşk. Günümüze gelene kadar nice savaşlara, yıkılışlara, çöküşlere, kavgalara, engellere, ayrılıklara ve tabii kuruluşlara, doğumlara, yükselmeye, gelişime, sanata vesile olmuştur. Anadolu’da kendi kuralları vardır. Kendini hemen belli etmez, ruhtan tene geçmez. Gizli bir hazine gibi taşınır kozasında. Dönüşür günbegün kelimeden şiire, sözden türküye, iplikten desene, taştan sanata… Nahif bir aşk hikâyesi, bir genç kızı dönüştürüyor taş ustasına. Mavi Koza’da.