Bir gün öğrencileriyle birlikte kır gezintisine çıkmıştı. Karşıda kayalar yükseliyordu. Öğrencilerine dönüp, *Önce ‘sen güzelsin’ diye bağıracaksınız sonra da ‘sen kötüsün!’ diye. Tamam mı?* dedi.
Hiçbiri bu isteğe bir anlam verememişti, ama başladılar hep birlikte bağırmaya: *Sen güzelsiiin!*
Ses yankı yapmış, kayalara çarparak geri dönmüştü.
Hepsi de şaşkınlık içindeydi. *Devam edin* dedi Mevlâna.
Bu kez de, *Sen kötüsüüün!* diye bağırdılar. Ses yine geri dönmüştü. Merak içinde hocalarının ne diyeceğini bekliyorlardı. *Gördünüz ya, tıpkı sesin yankı yapıp geri dönmesi gibi bütün yaptıklarınız da size geri döner* dedi, *o nedenle eğer güzel ve iyi şeyler yaparsanız güzel ve iyi şeyler görürsünüz, kötülük yaparsan
Tükendi
Gelince Haber VerBir gün öğrencileriyle birlikte kır gezintisine çıkmıştı. Karşıda kayalar yükseliyordu. Öğrencilerine dönüp, *Önce ‘sen güzelsin’ diye bağıracaksınız sonra da ‘sen kötüsün!’ diye. Tamam mı?* dedi.
Hiçbiri bu isteğe bir anlam verememişti, ama başladılar hep birlikte bağırmaya: *Sen güzelsiiin!*
Ses yankı yapmış, kayalara çarparak geri dönmüştü.
Hepsi de şaşkınlık içindeydi. *Devam edin* dedi Mevlâna.
Bu kez de, *Sen kötüsüüün!* diye bağırdılar. Ses yine geri dönmüştü. Merak içinde hocalarının ne diyeceğini bekliyorlardı. *Gördünüz ya, tıpkı sesin yankı yapıp geri dönmesi gibi bütün yaptıklarınız da size geri döner* dedi, *o nedenle eğer güzel ve iyi şeyler yaparsanız güzel ve iyi şeyler görürsünüz, kötülük yaparsanız kötülük görürsünüz*.