Peter Handke, “Son Destan” adını verdiği bu romanı yazmaya 1 Ağustos 2016`da başlıyor. Yolculuk sahipsiz koydan çıkıp, dolambaçlı yolları takip ederek, arayarak seyrediyor ve dönüşü olmayan “tek yönlü” yolculuğa çıkan meyve hırsızı kadının orada kalacağı ya da kalmayacağı ülkenin içlerine doğru ilerliyor. Destanın yazımının son günü olan 30 Kasım 2016`da Peter Handke, kadının yolda karşılaştığı inanılmaz ve eşi benzeri görülmemiş tehlikeleri şöyle özetliyor: “Ülke içine yaptığı üç günlük yolculukta yaşadıkları: Tuhaftı. Yoksa değil miydi? Hayır, tuhaftı. Ebedi
Tükendi
Gelince Haber VerPeter Handke, “Son Destan” adını verdiği bu romanı yazmaya 1 Ağustos 2016`da başlıyor. Yolculuk sahipsiz koydan çıkıp, dolambaçlı yolları takip ederek, arayarak seyrediyor ve dönüşü olmayan “tek yönlü” yolculuğa çıkan meyve hırsızı kadının orada kalacağı ya da kalmayacağı ülkenin içlerine doğru ilerliyor. Destanın yazımının son günü olan 30 Kasım 2016`da Peter Handke, kadının yolda karşılaştığı inanılmaz ve eşi benzeri görülmemiş tehlikeleri şöyle özetliyor: “Ülke içine yaptığı üç günlük yolculukta yaşadıkları: Tuhaftı. Yoksa değil miydi? Hayır, tuhaftı. Ebedi tuhaf. Sonsuz tuhaf.”
“Kısacası bir armağan bu kitap; çağımızın en büyük yazarlarından birinin yaratısında yeni bir dönüm noktası daha.” Martin Krumbholz, WDR Televizyonu
“Peter Handke, gerçekliği; uzun süre giyilmiş bir çift yürüyüş ayakkabısı gibi özenle temizleme yeteneğine sahip: cilalıyor, fırçalıyor, bir sanat eseri gibi parlatıyor. Ancak derdi allayıp pullamak değil, onlarla yürümeye devam etme hevesi uyandırmak.” Annemarie Stoltenberg, NDR Televizyonu
“… birinin bu dünyayı -belki hâlâ katlanılabilir kılmak umuduyla- ne büyük bir sabır, dilsel ve eski moda bir sadelik ve neredeyse naif bir şaşkınlıkla görebilmesi nasıl da imrenilecek bir şey!”
Bernd Noack, Nürnberger Nachrichten Gazetesi
“Meyve Hırsızı, her Handke eseri gibi, çok tuhaf bir kitap ve de tuhaflığının farkında. İçinde olağanüstü ve harikulade şeyler var ve modern bir Parsival`den bekleyebileceğiniz gibi, hikâye anlatıcılığının iyileştiremeyeceği, ancak en iyi ihtimalle kapatabileceği birçok yara da var.” Richard Kämmerlings, DIE WELT
Kullanılan Reklam Mecralar: Sosyal Medya ve Gazete/Dergiler