İlk öykü toplamı Hammurabi’yle 2020’de KKTC’nin en çok okunan yazarları arasına giren Ahmet Şimşek, Ada’dan üfürdüğü yeni öykülerini Midas’ta topluyor. Sıcağın kavurduğu sokaklardan, hamamdan, hırdavatçı dükkânından, karakoldan, yüz caretta caretta yumurtalı bir sahilden; barışık halkları ikiye bölen sınırın kuzeyinden sesleniyor okura. Hem nahif hem sert, kalemini daha sağlam tutuyor; yalnızca çocukluk ve ilkgençlikte yaşanan tecrübelere, özlemle olgunlaşan hatıralara, zulme uğrayan göçmenlere, kabuğundan çıkmayı bekleyenlere, sınır kanunlarıyla ayrılan ailelere
Tükendi
Gelince Haber Verİlk öykü toplamı Hammurabi’yle 2020’de KKTC’nin en çok okunan yazarları arasına giren Ahmet Şimşek, Ada’dan üfürdüğü yeni öykülerini Midas’ta topluyor. Sıcağın kavurduğu sokaklardan, hamamdan, hırdavatçı dükkânından, karakoldan, yüz caretta caretta yumurtalı bir sahilden; barışık halkları ikiye bölen sınırın kuzeyinden sesleniyor okura. Hem nahif hem sert, kalemini daha sağlam tutuyor; yalnızca çocukluk ve ilkgençlikte yaşanan tecrübelere, özlemle olgunlaşan hatıralara, zulme uğrayan göçmenlere, kabuğundan çıkmayı bekleyenlere, sınır kanunlarıyla ayrılan ailelere dair dünden, bugünden, “biz”den hikâyeler anlatıyor.
Bilge Karasu, kendimizden olmayanın, kendimiz gibi olmayanın bakışını kendi gözümüzden silip atmadıkça, kendimize kendi gözlerimizle bakmadıkça kurtulmamız şöyle dursun, kendimizi tanıyamayacağımızı yazdı. Şimşek’in öyküleri, kendine kendi gözleriyle bakanlara selam veriyor.
“Kafesinin kapısını kapatıyorum, demire asma kilidi vuruyorum ve kereste fabrikasından bozma bu evleri, seni geride bırakıyorum, komşu. Caddede gri giyinmişler var, bu insanlar gündüzleri bizim komşularımız. Ama gece çökerken hep olduğu gibi, gizlenmeliyim, diye düşünüyorum. Çocukluğumun sonu ve öfkem yalınayak.”