Mısır’da 25 Ocak 2011’de başlayan ve on sekiz günlük süre içinde otuz yıllık otoriter rejimin sona erdirildiği devrimin ardından yaşananlar birçok yönüyle ilgili literatürdeki devrim sonrası mücadeleleri anımsatmaktadır. Bu süreçte devrimci ve karşı devrimci gruplar arasında ittifaklar kurulmuş, ayrışmalar yaşanmış ve şiddetli çatışmalar gerçekleşmiştir. İlk etapta toplumsal desteği arkasına alan Müslüman Kardeşler hareketi iktidar kadrolarına yükselmiş ancak izleyen süreçte ülke içindeki muhalefetin bölgesel ve küresel aktörler tarafından desteklenmesiyle oluşan karşı devrimci ittifak Müslüman Kardeşler hareketini iktidardan uzaklaştırmıştır.
3 Temmuz 2013’teki askeri darbe ile Mısır’da 2011’de başlayan devrim hareketinin sonlandı
Tükendi
Gelince Haber VerMısır’da 25 Ocak 2011’de başlayan ve on sekiz günlük süre içinde otuz yıllık otoriter rejimin sona erdirildiği devrimin ardından yaşananlar birçok yönüyle ilgili literatürdeki devrim sonrası mücadeleleri anımsatmaktadır. Bu süreçte devrimci ve karşı devrimci gruplar arasında ittifaklar kurulmuş, ayrışmalar yaşanmış ve şiddetli çatışmalar gerçekleşmiştir. İlk etapta toplumsal desteği arkasına alan Müslüman Kardeşler hareketi iktidar kadrolarına yükselmiş ancak izleyen süreçte ülke içindeki muhalefetin bölgesel ve küresel aktörler tarafından desteklenmesiyle oluşan karşı devrimci ittifak Müslüman Kardeşler hareketini iktidardan uzaklaştırmıştır.
3 Temmuz 2013’teki askeri darbe ile Mısır’da 2011’de başlayan devrim hareketinin sonlandırılması hedeflenmiştir. Nitekim izleyen süreçte başta Müslüman Kardeşler hareketi olmak üzere ülkedeki tüm muhalif oluşumlar bastırılarak çok daha baskıcı ve otoriter bir yönetim kurulmuştur. Mısır’daki askeri rejim demokratik olmayan uygulamaları, insan hakları ihlalleri ve kötü ekonomik performansına rağmen 2013’ten bu yana hem bölgesel hem de Batılı aktörlerin desteğini alarak ayakta kalmayı başarmıştır.
Bu noktada bu kitabın temel argümanı da ortaya çıkmaktadır: Mısır’da spontane bir şekilde başlayan devrim hareketi dış aktörlerin müdahalesi ile bir karşı devrime maruz kalmıştır. Bu bağlamda ilk olarak 2011’deki devrimle başlayan sürece odaklanılarak Mısır’daki toplumsal ve siyasal hareketlerin yanı sıra bölgesel ve küresel aktörlerin pozisyonları derinlemesine ele alınmıştır.
İzleyen bölümde ise 2013’teki askeri darbe ile gerçekleşen karşı devrim, bu süreçte etkin rol oynayan iç ve dış aktörlerin pozisyonları merkeze alınmak suretiyle detaylı biçimde incelenmiştir. Son olarak bu kitabın başlıca amacının devrim süreçlerinde dış aktörlerin oynayabileceği rolü Mısır örneği üzerinden inceleyerek devrim literatürüne katkı sunmak olduğu söylenebilir.