Mimarlık tarihçisi Sibel Bozdoğan, 1908’deki Meşrutiyetin ilanından Kemalist tek parti iktidarının 1950’de sona erişine kadar modern Türk mimarisinin kültürel tarihini ve Avrupa modernizmiyle bağlantılarını anlatıyor. Resmi propaganda yayınlarını, mimarlık meslek dergilerini ve zamanın popüler yayınlarını esas alan Bozdoğan, geniş bir siyasi, tarihi ve ideolojik bağlam içerisinde Türk mimari kültürüne bakıyor; modern mimarinin -özellikle temsili nitelikteki kamu binaları ve idealleştirilmiş modern ev formuyla- nasıl Cumhuriyet inkılabının başlıca görsel ifadesi haline geldiğini gösteriyor ve Türk mimarlarının modern formları rasyonel ve bilimsel zeminde meşrulaştırma ve Türk yapı gelenekleriyle uyumluluklarını gösterme suretiyle bu forml
Tükendi
Gelince Haber VerMimarlık tarihçisi Sibel Bozdoğan, 1908’deki Meşrutiyetin ilanından Kemalist tek parti iktidarının 1950’de sona erişine kadar modern Türk mimarisinin kültürel tarihini ve Avrupa modernizmiyle bağlantılarını anlatıyor. Resmi propaganda yayınlarını, mimarlık meslek dergilerini ve zamanın popüler yayınlarını esas alan Bozdoğan, geniş bir siyasi, tarihi ve ideolojik bağlam içerisinde Türk mimari kültürüne bakıyor; modern mimarinin -özellikle temsili nitelikteki kamu binaları ve idealleştirilmiş modern ev formuyla- nasıl Cumhuriyet inkılabının başlıca görsel ifadesi haline geldiğini gösteriyor ve Türk mimarlarının modern formları rasyonel ve bilimsel zeminde meşrulaştırma ve Türk yapı gelenekleriyle uyumluluklarını gösterme suretiyle bu formları "millileştirme" girişimlerini örnekleriyle sergiliyor. Türkiye’nin modernlik projesinin birçok açıdan eleştirel bir biçimde yeniden değerlendirildiği günümüzde, Kemalizmin mimari mirasının böyle kapsamlı biçimde incelenmesi son derece yerinde ve kışkırtıcı... Sosyal tarih ile mekân örgütlenmesi arasındaki ilişkileri zevkle okunan bir anlatımla veren bu güzel kitap, yalnızca mimarlık öğrenci ve araştırmaları için değil, bütün sosyal ve beşeri bilimler için son derece ilginç bir kitap.