“Kimse unutamaz. Unutmada özlem yoktur. İnsan film sahneleri gibi bir bir görür eski anıları. Daha önce fark ettiği ama hızlı geçtiği üstünde durmadığı her şeyi açık seçik görür. Seven, sevdiğinin yokluğuna saplanıp kalmadan özleyemez. Özlerken daha iyi tanırsın sevdiğini.”
İnci Aral ilk olarak 2003’te yayımlanan Mor’da, Ege’nin küçük bir kasabasında büyümüş dört kardeşin tüm hayatlarına yayılan trajedilere, yirmi dört saatlik bir hikâyenin içinden bakıyor. Kendinden otuz yaş küçük bir kızla ev
Tükendi
Gelince Haber Ver“Kimse unutamaz. Unutmada özlem yoktur. İnsan film sahneleri gibi bir bir görür eski anıları. Daha önce fark ettiği ama hızlı geçtiği üstünde durmadığı her şeyi açık seçik görür. Seven, sevdiğinin yokluğuna saplanıp kalmadan özleyemez. Özlerken daha iyi tanırsın sevdiğini.”
İnci Aral ilk olarak 2003’te yayımlanan Mor’da, Ege’nin küçük bir kasabasında büyümüş dört kardeşin tüm hayatlarına yayılan trajedilere, yirmi dört saatlik bir hikâyenin içinden bakıyor. Kendinden otuz yaş küçük bir kızla evlenen, eski solcu yeni iş insanı İlhan, evliliği iletişimsizlik yüzünden çökmüş Armağan ve ailedeki ölümlerden sonra iyice hayattan ümidini keserek alkole sığınmış olan Gülcan’ın bir doğum günü vesilesiyle bir araya geldiği bir gece, günün ilk saatlerindeki bir cinayetle son buluyor. Aral tüm bu duygusal savruluşları Türkiye’nin tarımdan sanayiye geçişle gelen siyasi ve kültürel dönüşümü zemininde, ustalıkla hikâye ediyor.
Mor, İnci Aral’ın Yeşil ile başlayan Yeni Yalan Zamanlar üçlemesinin ikinci kitabı. Aral, tuhaf, karmaşık ve bir o kadar da gerçekçi dünyaları ve yozlaşmayı anlatmaya Safran Sarı ile devam etti.