Muaz b. Cebel (ra.)!
Hz. Peygamber (s.) ona:
“Ya Muaz! Vallahi seni seviyorum.” buyurmuştu.
Muaz (ra.) da:
“Anam babam sana feda olsun! Vallahi ben de seni çok seviyorum.” demişti. Bunun üzerine
Hz. Peygamber (s.):
“Ya Muaz! Sana her namazın sonrasında ‘Allah’ım seni anmaya, sana şükretmeye ve sana güzel ibadet etmeye bana yardım et’ demeyi ihmal etmemeni tavsiye ederim.” demişti.
Muaz b. Cebel, zekâsı ve ilmî kişiliğiyle Hz. Peygamber (s.) hayatta iken fetva veren birkaç kişiden biriydi. Hz. Peygamber’in (s.) “Ümmetimden helal ve haramı en iyi bilen kişi!&rd
Tükendi
Gelince Haber Ver Muaz b. Cebel (ra.)!
Hz. Peygamber (s.) ona:
“Ya Muaz! Vallahi seni seviyorum.” buyurmuştu.
Muaz (ra.) da:
“Anam babam sana feda olsun! Vallahi ben de seni çok seviyorum.” demişti. Bunun üzerine
Hz. Peygamber (s.):
“Ya Muaz! Sana her namazın sonrasında ‘Allah’ım seni anmaya, sana şükretmeye ve sana güzel ibadet etmeye bana yardım et’ demeyi ihmal etmemeni tavsiye ederim.” demişti.
Muaz b. Cebel, zekâsı ve ilmî kişiliğiyle Hz. Peygamber (s.) hayatta iken fetva veren birkaç kişiden biriydi. Hz. Peygamber’in (s.) “Ümmetimden helal ve haramı en iyi bilen kişi!” olarak methettiği Muaz, şer’i hükümleri en iyi bilen, suçluların delillerini çürüten ve hilelerini ortaya çıkaran dâhi bir yetenekti. Gerek Hz. Ebu Bekir (ra.) gerekse Hz. Ömer (ra.) halife iken böyle bir şahsiyete elbette ihtiyaç duyacaklardı, sadece onlar değil ümmet de kıyamete kadar bu kişiliğe ihtiyaç duyacaktı.