İsmail Özmel, altmış yılın birikimiyle kaleme aldığı bu eseriyle bizi düşünmeye ve hoşgörüye davet ediyor. Avrupa medeniyeti kimin, bir kısım muhafazakârlar gerçek tarihe dönmeyi niçin istemiyor, çağın kazanımları bir kısım muhafazakârları da ilgilendiriyor mu? Ve benzeri birçok hayati soruya çözümler ve teklifler sunuyor. Ülke meselelerine eleştirel bir bakışla çağdaş değerlere, ülkemizi ve milletimizi ayakta tutan değerlere sahip çıkmamız gerektiğini anlatıyor.
Konuları ve meseleleri yerli yerine koyamamak, hayatı, ahlakı, dini, ilmi ve sanatı aynı kefeye sıkıştırma gayretleri kültür hayatımızda bir duraklamayı hatta bir geri gidişi de beraberinde getiriyor. Bunun temelinde çağı, insanı ve İslam’ı kavrayamamış bir mantığın olduğu
Tükendi
Gelince Haber Verİsmail Özmel, altmış yılın birikimiyle kaleme aldığı bu eseriyle bizi düşünmeye ve hoşgörüye davet ediyor. Avrupa medeniyeti kimin, bir kısım muhafazakârlar gerçek tarihe dönmeyi niçin istemiyor, çağın kazanımları bir kısım muhafazakârları da ilgilendiriyor mu? Ve benzeri birçok hayati soruya çözümler ve teklifler sunuyor. Ülke meselelerine eleştirel bir bakışla çağdaş değerlere, ülkemizi ve milletimizi ayakta tutan değerlere sahip çıkmamız gerektiğini anlatıyor.
Konuları ve meseleleri yerli yerine koyamamak, hayatı, ahlakı, dini, ilmi ve sanatı aynı kefeye sıkıştırma gayretleri kültür hayatımızda bir duraklamayı hatta bir geri gidişi de beraberinde getiriyor. Bunun temelinde çağı, insanı ve İslam’ı kavrayamamış bir mantığın olduğunu görmemek mümkün değildir.
Kendisini muhafazakâr olarak adlandıran birçok insan, gerçekte korumamız gereken değerler üzerine yoğunlaşmak yerine kulaktan dolma eksik bilgilerle büyük iddiaların peşine düşüyor. Hatta yöneticilere yön vermek gibi hiç de görevi olmayan sahalara el atıyor. Bu eserde muhafazakâr düşünce ve medeniyet konularında birçok tereddüte son verecek bir dikkati ve belki de cevap aramaya vakit bulamadığınız güncel birçok sorunun cevabını bulacaksınız.