Yorum Yap
Hokand Hanlığı tahtında yirmi yıl hüküm süren (1822-42) Muhammed Ali Han’ın şehzadelik ve saltanat dönemi hakkında ayrıntılı bilgilerin yer aldığı bu çalışma, Türkistan tarihinin karanlıkta kalmış bir dönemine ışık tutacaktır. Çocukluğundan itibaren babası Ömer Han’ın yanında devlet işlerinde görevler üstlenen ve bu sayede tecrübeli bir devlet adamı olarak hükmeden Muhammed Ali Han dönemi, Türkistan’da hâkimiyet sağlamak için kalelerin (Çoldavar, Pişpek vs.) inşa edildiği ve Rus İmparatorluğu, Mançu İmparatorluğu arasında sıkışan devletin sınırlarını genişletildiği parlak bir dönemd
Tükendi
Gelince Haber VerHokand Hanlığı tahtında yirmi yıl hüküm süren (1822-42) Muhammed Ali Han’ın şehzadelik ve saltanat dönemi hakkında ayrıntılı bilgilerin yer aldığı bu çalışma, Türkistan tarihinin karanlıkta kalmış bir dönemine ışık tutacaktır. Çocukluğundan itibaren babası Ömer Han’ın yanında devlet işlerinde görevler üstlenen ve bu sayede tecrübeli bir devlet adamı olarak hükmeden Muhammed Ali Han dönemi, Türkistan’da hâkimiyet sağlamak için kalelerin (Çoldavar, Pişpek vs.) inşa edildiği ve Rus İmparatorluğu, Mançu İmparatorluğu arasında sıkışan devletin sınırlarını genişletildiği parlak bir dönemdir. Bunun yanında Muhammed Ali Han’ın özel hayatına dair hanlığın kaynaklarında yer alan itilaflı bilgiler bulunmaktadır. Özellikle Hâkimhan Töre tarafından kaydedilen abartılı ifadeler ve suçlamalar karşımıza ifrat ile tefrit arasında bir hükümdar portresi çıkarmaktadır. Tüm bu bilinmeyenlere cevap vermesi muradıyla ele aldığımız bu çalışma yine Buhara Emiri Nasrullah ve Muhammed Ali Han arasında Türkistan hâkimiyeti çerçevesinde yaşanan anlaşmazlıklar neticesinde iki devlet arasında yaşanan savaşları ve Buhara Emirliğinin Hokand şehirlerini ele geçirmesini ve hükümdar ailesini katletmesini konu edinmiştir.
