?“Ben ilmin şehriyim Ali de kapısı, ilmi isteyen kapıya gitsin.”
?
“Ali hak iledir hak da Ali ile nerede olursa olsun.”
?
“Kur’an Ali iledir Ali de Kur’an’la...”
?
“Ben uyarıcıyım, sen de hidayete erdiricisin ey Ali, hidayete erenler seninle ererler.”
?
“Ya Ali! Seni ancak bir mümin sever ve sana ancak bir m&uum
Tükendi
Gelince Haber Ver“Ben ilmin şehriyim Ali de kapısı, ilmi isteyen kapıya gitsin.”
“Ali hak iledir hak da Ali ile nerede olursa olsun.”
“Kur’an Ali iledir Ali de Kur’an’la...”
“Ben uyarıcıyım, sen de hidayete erdiricisin ey Ali, hidayete erenler seninle ererler.”
“Ya Ali! Seni ancak bir mümin sever ve sana ancak bir münafık düşman olur.”
“Ey Ali! Senin insanlar içindeki misalin Kur’an’daki: ‘De ki: ‘O Allah tektir...’ ayeti gibidir...”
Ancak ve ancak Allah’ın emri ve iradesiyle konuşan Peygamber’in (s), manevî üstünlüğü, nuranî bir kişiliği olmayan biri için bu sözleri sarf etmesi mümkün müdür? Üstelik aynı Peygamber (s) İmam Ali (a) niçin sarf ettiği bazı sözleri ne bir sahabe ne de başka bir peygamber için sarf etmiştir. Örneğin: Hiçbir peygamber için “O’nu zikretmek (anmak) ibadettir.” veya “O’nun yüzüne bakmak ibadettir.” dememiştir.
O halde nedir işin sırrı?