Münazara, hem ilmî bir disiplin hem de edebî bir tür olarak ele alınan birkaç alandan biridir. İlmî açıdan mantığın ilgi alanına giren münazarayı, edebî olarak da anlatı türünün içine yerleştirmek mümkündür. Her iki disiplinde de ortak denebilecek bir yaklaşımın olduğu görülür. Hatta mantık kitaplarında teorik olarak ele alınan münazaranın edebi eserlerde pratiğe döküldüğü söylenebilir.
Bu çalışma, Münâzarât-ı Ahâli-yi Memleket-i İnsânî adlı münazara türünde üretilmiş bir metnin inceleme, metin ve tıpkıbasımınd
Tükendi
Gelince Haber VerMünazara, hem ilmî bir disiplin hem de edebî bir tür olarak ele alınan birkaç alandan biridir. İlmî açıdan mantığın ilgi alanına giren münazarayı, edebî olarak da anlatı türünün içine yerleştirmek mümkündür. Her iki disiplinde de ortak denebilecek bir yaklaşımın olduğu görülür. Hatta mantık kitaplarında teorik olarak ele alınan münazaranın edebi eserlerde pratiğe döküldüğü söylenebilir.
Bu çalışma, Münâzarât-ı Ahâlī-yi Memleket-i İnsânî adlı münazara türünde üretilmiş bir metnin inceleme, metin ve tıpkıbasımından oluşmaktadır. Eserin iki önemli özelliği üzerinde durmayı hak etmektedir. Bunlardan ilki, eserin “aşk-akıl” çatışması üzerine kurgulanmış olmasıdır. Diğeri ise eserin çeviri olmasıdır. Eser, Sainüddin Türke Tagmedullah’ın Münâzarâ-yı Hams veya Münâzarâ-i Akl u Işk adındaki Farsça eserinin tercümesidir. Bu bağlamda eser, hem yazıldığı dönemin düşünce dünyasına hem de tercüme metotlarına dair kaynaklık etme potansiyeline sahiptir. Bu ve benzeri eserler üzerine yapılacak kapsamlı çalışmalar ile her iki alana dair bilgiler netlik kazanacaktır.